Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Erdoğan... Yine... Yeniden

Sürpriz yok... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha seçildi... Kutluyoruz.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli misali... 28 Mayıs sandığından Erdoğan'ın çıkacağı, 14 Mayıs'ın sonucundan belliydi.
Haftalardır herkes konuştu... Söylenmedik söz kalmadı.
Ve... Demokrasiye âşık Türk seçmeni kararını verdi.
Şimdi... Milletin kararına saygı duymanın, meydandaki gergin üslubu bir yana bırakmanın, ülkenin aydınlık geleceğine odaklanmanın zamanı.
Bugün... Cumhuriyet'in 100'üncü yılında, yeni bir siyasi dönemin ilk günü... Bu yeni dönemin, ülkemize barış, huzur, mutluluk ve bereket getirmesini diliyoruz.

***

AYNA YALAN SÖYLEMEZ

Şarkı söylemeyi beceremeyen solist, eleştiriler karşısında, saz heyetini suçlar.
Bizde de... Âdettendir... Seçimi kaybeden siyasetçi suçu, kusuru seçmende arar.
Kimse... Adına kamuoyu denilen ve kimin iktidar olacağına karar veren milleti suçlamaya kalkmasın.
Kendisini milletten üstün saymasın.
Gün... Aynaya bakma günü.
Seçmen aynayı tuttu... Berber saçı kesti... Herkesin saçı önüne döküldü... Ak mı, kara mı? Belli oldu.

***

DEMOKRASİ SEVGİSİ

Seçime katılım... 14 Mayıs'ta yüksekti... 28 Mayıs'ta yine yüksek.
Hele yurtdışındaki seçmenin katılımı... Oy kullanmak için 500 kilometre giden insanlarımızın sandığa koşmaları... Ne kadar övülse azdır.



Milletimiz demokrasiyi seviyor... Başarıyor... Düğüne, bayrama gidercesine seçim sandığına gidiyor.
Halka söz söyleyen, rüzgâra karşı tüküren insana benziyor... Tükürüğü, kendi suratına yapışıyor.

***

HAZAN YAPRAĞI GİBİ SAVRULAN CHP

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçime çok asıldı... Siyasi hayatının en yoğun kampanyasını yaptı... Ama olmadı... Başaramadı.
Neden?
Sanırız özeleştirisini yapacaktır.
Seçimin ardından... Sıcağı sıcağına... Birkaç söz söylemek gerekirse...
Kılıçdaroğlu, çok sarsıldı... "Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına" misali... Bir o yana... Bir bu yana.
Bir gün muhafazakâr oldu, Abdullah Gül'ün kapısını çaldı, bir gün merkez sağa yöneldi, soluğu Hüsamettin Cindoruk'un yanında aldı... HDP'den ülkücülüğe kadar savruldu... Bozkurt işareti yaptı, başbuğluğa soyundu...
Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için beş benzemezler masaya oturdu... Barajın kıyısından bile geçemeyen dört partiye, milletvekili sandalyelerini bol keseden dağıttı.
Siyasetin değişik mahallelerindekilere gösterdiği şefkati, CHP'nin öz evlatlarından esirgedi.
Trolleri, klavye kahramanlarını, kâğıttan kaplanları, sosyal medya fenomenlerini, aydın geçinen cahilleri, kimi anketçileri, demokratik baskı grubu zannetti.
Erdoğan'a, "Diktatör... Tek adam" diye bağırdı... Ama CHP'de, "Gık" diyeni partiden attı... Kendisine dikensiz bir gül bahçesi yarattı.
Uzatmayalım... Önümüzdeki süreçte bunlar zaten çok konuşulacak.
Dününden... Kökünden... Mazisinden... Arşivinden... Anılarından koparılan ve tek kanatlı kuşa çevrilen CHP'den, uçmasını... Seçim kazanmasını beklemek boşunaydı.

***

LİDER FARKI

Siyasetin evrensel kuralıdır...
Altın kural:
Seçmen... Umuda oy verir... Lider... Umut satıcısıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu, halkın umudu olamadı.
Üstelik... Milyonların umuduyla oynadı.
Ne muhalefet yapmayı becerebildi ne de iktidara gelebildi.

***

UZMAN GÖRÜŞÜ

Seçim sonuçlarını gazetedeki odamızda dostlarla birlikte takip ettik... Cemil Çiçek...
Abdülkadir Aksu... Necati Çetinkaya... Saffet Arıkan Bedük... Yaşar Öncan... Mahmut Yiğit... Zeki Alaca... Yaşar Önel.
Saat 19.00... Tablo netleşti... Sonuç belli.
Siyaset tecrübesi Cemil Çiçek, dedi ki:
Demokrasilerde seçimler, o milletin demokratik olgunluğunun en önemli göstergelerinden birisidir.
Ve dünya milletleri önünde de çok önemli bir sınavcıdır.
Çok şükür, bu millet, 1950'den bu yana yaptığı seçimlerle hem demokratik olgunluğunu gösterdi.
Hem de demokrasiyi benimsediğini, özümsediğini tüm dünya âleme ispat etti.
Şimdi... Millet söyleyeceğini söyledi.
Hayırlı ve uğurlu olsun.
Esas bundan sonraki iş, milletin gösterdiği olgunluğu siyasetçilerimizin de göstermesi... Amasız, fakatsız seçim sonuçlarını kabul edip ona göre tutum ve davranış belirlenmesi lazım.

***

ÖZELEŞTİRİ ZAMANI

Cemil Çiçek... "Seçimin sonunda herkesin... Kazananın... Kaybedenin" bir muhasebe yapmasını istedi... Vicdan muhasebesi.
Ve dedi ki:
Kazanan, "Neden daha fazla yüzdeyle kazanamadım?" diye değerlendirme yapmalıdır.
Kaybedenlerin de, "Neden bu seçimi kazanamadık?" diye sağlıklı ve soğukkanlı bir şekilde özeleştiri yapması gereklidir.
Bu yapılmadığı zaman demokraside hücre yenilenmesi olmuyor. Demokrasi kalitesinde arıza çıkıyor.
Bütün dedikodulara, yorumlara, dışarıdan-içeriden yapılan bütün müdahalelere, pompalanan olumsuz havalara rağmen, milletimiz büyük bir olgunluk gösterdi.
Kamuoyu, siyasette çok sert tartışmalar olmasına rağmen, kendisini bu tartışmaların dışında tutarak iradesini hür bir şekilde ortaya koydu.
Bu, Türkiye'nin en önemli kazanımıdır.

***

TEMENNİ... VE DUA

Seçim sonuçları açıklanınca... Cemil Çiçek, "Artık önümüze... Gelecek beş yıla bakalım" dedi... Ve devam etti:
Meclis çoğunluğunun da, Sayın Cumhurbaşkanı ile aynı istikamette olması, işlerin daha süratli, daha doğru yapılabilmesi açısından da önemli.
Seçim dönemi vaat dönemidir... Bizim milletimiz de vaat etmeyen siyasetçiye gerekli ilgiyi göstermez.
Fakat makul, mümkün ve reel olanı hayata geçirme noktasında, hem iktidarın hem de muhalefetin tarih önünde sorumluluğu var.
Artık, seçim öncesi devletin gücünü aşan, millete büyük yükler getirecek, bütçenin taşıyamayacağı, kaldıramayacağı vaat dönemi geride kaldı. Ne söylenmesi gerekiyorsa söylendi.
Bundan sonra, reel, rasyonel, mümkün ve makul olanın yapılması noktasında yeni bir sayfa açılması gerekiyor.
Temennimiz, duamız da budur. Böyle olmalıdır.

***

BAYRAM ÜSTÜNE BAYRAM

Önce... 14 Mayıs... Milletvekili seçimi... Ve cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turu.
Ve dün... İkinci bayram... Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tur.
Seçmen... Bütün tahriklere rağmen, olgunluğunu gösterdi.
Siyasetçiler... Ağızlarına geleni söylediler.
Seçmen ise...
"Yeter" dedi:
"Son söz de benim, karar da."
Siyasetçisi... Sivil toplum lideri... Kanaat önderi... Anketçisi... Siyaset mühendisi... Milletçe... Milli iradenin önünde, saygıyla eğilelim.

***

DEMİREL'İN NOT DEFTERİNDEN

Rahmet istedi... Süleyman Demirel'in not defterlerinin bir bölümü bizde... Kişisel notlar.
Sayfalardan birinde... İkinci Dünya Savaşı'nda Müttefik Kuvvetleri Komutanı ABD'li General Douglas MacArthur'un şu sözleri yer alıyor:
"Savaşta, zaferin veya kazanmanın yerine konabilecek hiçbir şey yoktur."
Siyasette de öyle değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA