Ormanın içinde bir köy... Manavgat'a 15 kilometre uzaklıkta... Antalya'ya 90.
Köyün... Köylünün... "Hayatı" roman.
"Fi" tarihinde köyde salgın hastalık baş göstermiş... Ortalığı kırıp geçirmiş...
Örneğin, 10 kişinin yaşadığı evde "bir kişi" sağ kalabilmiş.
Köye... "Kalanlar" adı verilmiş... Salgında sağ kalanlardan dolayı.
Zaman... Bütün acıların ilacı... "Salgın" unutulmuş... Köy gelişmiş... Büyümüş... Adı, "Kalemler" olarak değiştirilmiş.
Antalya, "bütünşehir" olunca... Kalemler, "Artık Manavgat'ın Mahallesi."
Ama... "Kader, kime şikâyet edeyim seni bilemem?"
Bu kez, orman yangını... Kalemler'i silmiş, süpürmüş... Evler yangına teslim... Mezarlık bile.
***
Yadigâr
Özcan Çatal... "Üç kıymetlisi" varmış... Aşkı, sevdası.
Birincisi... Eşi "İslim."
Diğer ikisi... Otomobili (Tofaş... Doğan) ile motosikleti.
Özcan... 2018'de... Sizlere ömür.
İslim Hanım demiş ki:
- Otomobil ile motosiklet, Özcan'ımın yadigârı... Anılar satılmaz... İkisi de evin bahçesinde duracak... Satılmayacak.
Ve... Kader... Orman yangını... Alevler, İslim Çatal'ın evini alıp götürmüş... Ev tamamen yanmış.
Özcan'ın yadigârı... Otomobil ile motosiklet... Şimdi birer "İskelet."
İslim Hanım'ın içi yanıyor... Kaybettiği eşine yanıyor... Kül olan evine yanıyor... Ve Özcan'ın yadigârlarına yanıyor... Ağlıyor.
***
Bir varmış, bir yokmuş
Almanya'da... Okulda tanışmışlar... Fahri Yiğitokur ile Andrea Hartmann.
Sonra evlenmişler... Almanya'da yaşamışlar.
Vatan hasreti... 15 yıl önce, Fahri Yiğitokur demiş ki:
- Andrea... Türkiye'ye gidelim... Side'de yaşayalım.
5 yıl Side... Ardından, orman içindeki cennet... Kalemler.
"Yüksekte" bir ev... İki katlı...
Manzara inanılmaz.
Çocukları yok... Köpek onlara, "Evlat gibi." Yangın... Köpek korkmuş, ormana kaçmış... Karı-koca köpeğin peşinde ormana dalmışlar.
Sonuç... "Onlar" ormanda yanmışlar...
Köpeği ise AKUT bulup kurtarmış.
Yangın sönünce... Evin duvarına bir kâğıt asılmış...
"Köpeği sahiplenecek biri aranıyor." Köpek... Moralsiz... Ormana bakıp havlıyor... "Hayvanları Çaresizlikten ve İlgisizlikten Koruma Derneği'nde", kendisini sahiplenecek birinin gelmesini bekliyor.
***
'Biz yandık, başkası yanmasın'
Karı-koca doktora gitmişler... Kezban Öz, Sadi Öz... Tıp Fakültesi Hastanesi'ne.
Bu sırada Sadi Öz'ün telefonu çalmış:
- Yangın... Orman...
Alevler köye yaklaşıyor.
Hastaneden hemen Kalemler'e dönmüşler...
Yıldırım hızıyla.
Ama... Kalemler'e giden yol, "Kapalı... Geçmek yasak... Ekipler yangını söndürmeye çalışıyorlar." Nihayet... Akşama doğru... Kalemler'e girebilmişler...
İki katlı evleri, "Yanmış... Oturulmaz halde."
Manavgat'ta... Kız Öğrenci Yurdu'nda kalıyorlar... "Kiralık ev" arıyorlar.
Kezban Hanım dedi ki:
- Biz yangın acısını yaşadık, başkası yaşamasın... Allah bir daha milletimize böyle acılar göstermesin.
İşçi emeklisi Sadi Öz:
"Allah, devletimize, milletimize zeval vermesin... Çok yardım geldi... Bakanımız (Mevlüt Çavuşoğlu), valimiz (Ersin Yazıcı) bize babalık ettiler... Allah razı olsun."
***
Klimalı konteyner
Kalem
Zira... İş makineleri çalışıyor... Yanan evler yıkılıyor... Kamyonlar enkaz taşıyorlar.
AKUT... Kızılay... Göreve devam.
Çay... Simit... Sıcak yemek.
Evleri yananların bir kısmı konteynerlerde.
Unutmadan... Konteynerin, "kliması" bile var... Zaten bu sıcakta klimasız konteynerde yaşamak mümkün mü?
***
Kayıp mezarlar
Mezarlığa girdik... "Mezarlık" denilirse.
Ağaçlar, kömür olmuş... 15 metre, 20 metre uzunlukta kömürler.
Mezar taşları... Kırılmış... Mezarlar birbirine karışmış.
Görüntü... İçler acısı... Bir amca... Sakallı... Elinde baston... "Bir şeyler" arıyor.
Aradığı... Rahmetli eşinin mezarı.
***
Hasar Tespit Başkanı
Yangın yerinde... Herkes bize "telefon numarasını" veriyor... Ve de "Adını."
Israrla, "not etmemizi" istiyorlar. Mehmet Ali Dim, kulağımıza eğiliyor:
- Abi, sizi, "Hasar Tespit Komisyonu Başkanı" sanıyorlar.
***
Muhittin Böcek
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek... Kalemler'e, "Göndermiş de göndermiş... İhtiyaç olan her şeyi."
Aradık... "Allah razı olsun" demek için.
Hasta... Evde yatıyor... Zaten, Kovid-19'dan yeni kurtulmuştu.
Geçmiş olsun sevgili dost... Aman kendine dikkat et.
***
Çam sakızı çoban armağanı
Deprem bölgesinden telefon ettiğimiz ikinci kişi... Manisa-Demirci ilçesi Belediye Başkanı Selami Selçuk.
Demirci... "Halısı" meşhur... Ayasofya'nın halıları bile Demirci'den.
"Vefalı Demirci" yangından zarar görenlere halı göndermiş... "Çam sakızı, çoban armağanı" diyerek.
Armağan... Küçümsenir gibi değil... Değişik boyutlarda, "Bin metrekare."
***
İşte Türkiye... İşte insanlık
Denizli... Mersin... Bin kilometre uzaklıktaki Erzurum... Samsun... Trabzon... Konya... Eskişehir... Nereye gitsek, "Bütün Türkiye'yi" gördük.
Belediyeler... Sivil toplum kuruluşları... Hayırseverler... "Yardım yağdırmaya" devam ediyorlar.
Denizli... "Havlu yollamış... Yüzlerce... Tonlarca."
Afyon... "Sucuk... Lokum... Ekmek... Yumurta."
Yardımlaşma... Kucaklaşma... İhtiyaç sahibine destek... Tam puan.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz