Karacaoğlan der ki... "Yiğit yiğidin yoldaşı, at yiğidin öz gardaşı."
Dede Korkut destanından bir alıntı... "At demezsem sana kardaş direm, kardaşımdan ileri."
At... Her yerde... Romanlarda... Şiirlerde... Türkülerde...
"Kalktı göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı.
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir."
Kaşgarlı Mahmut'un yazdığı ünlü eserde... Dîvânu Lugâti't-Türk'te geçen bir atasözü var:
"At Türk'ün kanadıdır." Bu girişten sonra... Soruyu soralım:
Büyükada'nın atlarına ne oldu?
Bir değil, iki değil, üç değil... 978 at... Kanatlanıp, uçtu mu?
***
Yem davası
Burası Türkiye abicim... Gün olur, "Atın yediği yemin" hesabı sorulur.
Gün gelir 978 at kaybolur... Birkaç gün konuşulur... Sonra konunun üstü örtülür, unutulur.
Geçmişte... Birleşik Arap Emiri tarafından Başbakan Adnan Menderes'e 5 at hediye edilmişti.
Menderes... Atları Eskişehir'e gönderdi...
Çifteler harasına.
Sonra... Atlar satıldı.
Parası da... Menderes'in isteği doğrultusunda...
Kocatepe Camii Yaptırma Derneği'ne bağışlandı.
27 Mayıs 1960'ta darbe olunca... Yassıada'da "Tiyatro gibi" bir mahkeme kurulunca... Menderes'ten hesap soruldu:
- 5 at... Çifteler'deki harada 9 ay kaldı... Atların yediği otun, arpanın, samanın, yulafın parasını neden ödemedin?
Şaka değil... Gerçek... Atların yem parası... 47 bin lira... Menderes idam edildikten sonra... Mirasçılarından istendi.
***
Kayıt
Mustafa Kemal Paşa... Ata meraklıydı.
16 Mayıs 1919'da... Samsun'a gitmek için İstanbul'dan ayrılırken... Yanında 6 da at götürmek istemişti.
Dönem... İşgal dönemi... Atların nakli için "İngilizler'in vizesi" gerekliydi.
Vize alındı... 6 at için.
Ama... Mustafa Kemal Paşa, 6 attan 3'ünü Samsun'a götürebildi.
"Şunu" vurgulamak istiyoruz...
Devlette... Her şeyin "kaydı" var... Mustafa Kemal Paşa'nın 6 atının kaydı da... Hatta "15 Mayıs 1919 tarihli vizenin" kaydı bile.
Fakat... Büyükada'nın "kaydı kuydu" belirsiz... Bu nasıl iş?
***
Hediye 'Sakarya'
Mustafa Kemal Paşa... 15 Aralık 1922'de... Latife Hanım'a bir "hediye" göndermişti.
Hediye... Yüzük veya bilezik değildi... Kolye de değildi.
Hediye... Bir at... Adı da "Sakarya."
***
Erdoğan'dan TİGEM'e
Başbakanlığı döneminde... Sonra Cumhurbaşkanlığı sırasında...
Tayyip Erdoğan'a, 46 at hediye edildi.
Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov'un hediyesi... Tayyip Bey'in havuç ile beslediği at... Adı, Doğan.
Malatya'dan bir hediye...
Ahmet Çakır, Büyükşehir Belediye Başkanı iken... Adı, Kahraman Mert.
Pakistan... Lahor... Kültür Köyü... At gösterisi... Erdoğan, gösteriyi çok beğendi... Ve kendisine bir at hediye edildi... Adı, Last Orlant.
Erdoğan... Atları, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne (TİGEM) hediye etti.
Atlar Eskişehir'de... TİGEM'in harasında.
Son durum... Atlardan biri hastalandı, öldü.
Diğerleri... 45 at... Birbirinden değerli... Sapasağlam.
***
Çözebilene helal olsun
Dosyalara, belgelere, tutanaklara, yazışmalara, açıklamalara baktık... Kafamız karıştı.
İşin içinden çıkabilene aşk olsun.
At sayısı bile... Belgeden belgeye değişiyor.
İşin başında... 16 Ocak 2020... İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 25 numaralı kararında... At sayısı bin 179.
O tarihte atların 20'si gebe.
20 tay doğuyor... Birbirinden güzel... Sayı oluyor bin 199.
Sonrası... Karanlık... Karmakarışık...
Çok bilinmeyenli denklem.
Adalar'da... Ölen 224 at var...
Neden ölmüş? Belirsiz.
"Kayıtlarda" çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine, bazı kişilere, muhtarlara gönderilen atlardan söz ediliyor ama... "Kayıtlar, belgeler, yazışmalar" birbirini tutmuyor.
Bir yerde "978 attan" söz ediliyor.
Bir diğer yerde "860 attan."
Dosyalarda "değişik iller" sayılıyor... 17 il... Belediyeler sıralanıyor... Aydın-İncirliova, Tokat-Erbaa, Ankara-Çankaya, Sivas-Kangal, Kayseri-Talas, Adıyaman-Besni belediyeleri gibi.
Ayrıca... Bazı üniversitelerden söz ediliyor...
Ve binicilik kulüplerinden.
Fakat... "Belgelerdeki at sayıları" birbirinden farklı.
Birkaç "yeri" aradık... "At gönderildi" denilen kurumları... Kuruluşları...
Belediyeleri... Herkes farklı şey söylüyor...
Herkes topu başkasına atıyor.
Anlaşılıyor ki... "At olayı" bilinçli bir şekilde "arapsaçına" çevrilmiş... İşin içinden çıkılamasın diye.
Biz işin içinden çıkamadık... Çıkabilen varsa parmağını kaldırsın.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz