Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün Meclis'te yaptığı konuşmayı tek cümlede özetleyelim:
"Ulusa ve dünyaya sesleniş." "Şöyle bir özet" de mümkün:
"Başkan, millete hesap verdi." Meclis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Günlük siyasetin üzerindeki bir konuşması ile" yeni yasama yılına girdi. Başarılar diliyoruz.
***
Önce birlik
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün üstüne basa basa söyledi:
-Türkiye'nin en büyük gücü birlik, beraberlik ve dayanışmadır.
Fakat... Türkiye'nin önündeki en büyük tehlike de "Bu birlik, beraberlik ve dayanışmaya çomak sokma gayretleri." Dışarının gayreti...
Çok.
Dış kaynaklı fitne değirmenine "İçeriden su taşıyan" da çok.
***
Siyaset... Rekabet... Hizmet
"Siyasi rekabet ve farklılık ülkeye karşı olan sorumluluğun önüne geçmemeli." Bunu dün Erdoğan söyledi.
Yetmedi... Bir kez daha tekrarladı:
-Siyasi rekabet millete hizmet arzusunun önüne geçmemeli.
Bu sözlere bir eklemede bulunalım:
"Siyasi rekabet husumete, kan davasına, intikam arzusuna çevrilmemeli."
***
Kapanan defter
Günlerdir konuşuluyor... "IMF" Herkes kafasına göre konuşuyor...
Senaryolar havada uçuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bir çift sözle" bu senaryoların tamamını çöpe atıverdi... İyi de yaptı:
-IMF defteri Mayıs-2013'te bir daha açılmamak üzere kapandı.
***
Büyük yürüyüş
Milli irade vurgusu... Milli iradenin üstünlüğü...
Demokrasinin güçlenmesi... Özgürlüklerin genişletilmesi... Meclis'in saygınlığı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'i açış konuşmasında bu konularda "Dünden bugüne uzanan, yarına dönük hedefleri vurgulayan bir ufuk turu sergiledi." Ufuk turu... Bir büyük yürüyüşün işareti.
Yürüyüş "Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyanlarla birlikte gerçekleştirilecek" yürüyüş.
***
Adalet
Meclis'in her "Yeni yasama yılının başlangıcında" büyük Atatürk mutlaka konuştu.
Ve her konuşmasında "Adalet konusuna" vurgu yaptı.
Tek örnek verelim.
1 Mart 1922...
TBMM'nin birinci dönem, üçüncü yasama yılının açılışı...
Kürsüde "Başkan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri." Konuşmadan bir bölüm:
Efendiler,
Hükümet ülkede kanunu egemen kılmak ve adaleti iyi bir şekilde dağıtmakla yükümlüdür.
Bunun için adalet işi çok önemlidir.
Adalet politikamızda izlenecek amaç, önce halkı yormaksızın süratle, kanuna uygun ve güvenli biçimde adaleti dağıtmaktır.
Bunun yanı sıra sosyal kurullarımızın bütün dünya ile ilişkilerini sürdürmeleri de gereklidir.
Bunun için, adalet düzeyimizi bütün uygar ülkelerle aynı düzeyde tutmak zorundayız.
***
Yargı reformu
Salı... Saat 15.50...
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Adalet" dedi... "Yargı reformu" diyerek devam etti:
-Yargı reformu paketlerinin Meclis'te yapıcı bir anlayışla tartışılacağını umut ediyorum.
Bu umut boşa çıkarılmamalı.
Ve günlük siyasi çekişmelere kurban edilmemeli.
***
Metin Feyzioğlu
Koşullar "Mücadele etmeyi" gerektiriyorsa, mücadeleden çekinmiyor.
Ama... Düne takılıp kalmıyor... Hırsını, aklına rehber yapmıyor.
Üzüm yemek dururken, bağcıyı dövmekle uğraşmıyor.
Bazı çevrelerin tepkisini çekiyor... Sosyal medyada linç ediliyor.
Ama aldırmıyor...
"Bildiği, inandığı yolda" yürümeye devam ediyor.
Dün saat 15.00'te Meclis'teydi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinledi.
Dün saat 19.00'da TBMM tören salonundaydı...
Meclis Başkanı Prof. Mustafa Şentop'un resepsiyonunda.
Bu akşam da yemek veriyor... Meclis'teki, sayıları 100'ü aşan hukukçu milletvekillerine.
Prof. Feyzioğlu ile konuştuk... Ve kutladık.
***
Kayda geçsin diye...
Konuşma Kilis'te yapıldı...
30 Eylül'de...
Meclis'in yeni yasama yılına girmesinden bir gün önce.
Konuşan... Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu.
"Darbelerin önlenmesi için güçlü hukuk reformu" içerikli konuşmadan satır başları sunacağız...
"Herkes bilsin... Kayda geçsin" diye.
FETÖ Türkiye'nin kılcal damarlarına hukuk devleti güçlü olduğu için girmedi...
Zaaflarından yararlanarak girdi.
Liyakat ilkesinin uygulanmasındaki sorunlardan dolayı girdi.
Ve Türkiye'yi ele geçirme noktasına geldi.
Hukuk devletini güçlendirirsek terör örgütlerinin halk içinde taban kazanmasını da önleriz.
Devletin yargısına güvenen vatandaş kendisini milletin asli unsuru olarak hisseder.
Bu güven duygusu milletin ferdi olmaktan duyulan gurur hissine dönüşür.
Anne babalar da bu hissi evlatlarına aktarırlar.
Millet olma bilinci sağlamlaşır.
Milli birlik sadece güvenilir bir yargıyla sağlanır.
Bu yolda atılmış çok önemli bir adım olan yargı reformu bu nedenle desteklenmelidir.