Kıbrıs'tan yazıyorduk... Araya Yüksek Seçim Kurulu'nun "İstanbul kararı" girdi... "Kıbrıs notları" yarım kaldı.
Devam edelim.
Önce... Kendimiz soralım... Yanıtını kendimiz verelim:
-Kıbrıs Türkünü, Türkiye'den soğutmaya çalışan çevreler var mı?
-Evet... Var.
-Kıbrıs Türkünün, Türkiye'ye sadakatinden şüphe duymaya gerek var mı?
-Hayır... Yok... Asla.
***
"İsimlerimiz..." Aynı
Anavatan Türkiye'de "Karaman" var, "Edremit" var, "Aksaray" var, "Beylerbeyi" var.
Yavruvatan Kıbrıs'ta da var.
Alsancak, Aslanköy, Ulukışla, Dörtyol, "İki tarafta da var."
"Tuzla... Güvercinlik... Pınarbaşı... Haydarpaşa..." Türkiye'de de var, Kıbrıs'ta da var.
Yeter mi?... Saymaya devam edelim mi?
***
Derneklerimiz
Kıbrıs'ta... Örneğin Mardinliler var... Ve Mardinliler'in "Birkaç derneği" var.
Diğer şehirlerden Kıbrıs'a gelenler... "Durum" aynı.
Malatyalılar... "Dernekleri çok."
Hataylılar... Yine "Dernekleri hayli fazla."
Sadece "Üçünü" yazalım... Yeter sanırız.
Hatay, Kıbrıs ve Kore Gazileri Derneği.
KKTC Hataylılar Derneği.
Hataylılar Kültür Dayanışma Derneği.
***
Simit
Kebapçı... Dönerci... Lahmacuncu... İşkembeci... Kokoreççi çok... "Türkiye'den gidenler."
Bir de "Simitçi" çok.
Kıbrıs'ın "Çöreği" meşhur... Daha doğrusu "Meşhurdu."
"Bizim simit" gelmiş... Çöreği bastırmış.
***
Uçak Alanı
Biz "Havaalanı" diyoruz... Kıbrıslı "Uçak alanı" diyor.
Uçak alanında... Uçağın biri iniyor, biri kalkıyor.
İstanbul'dan, Sabiha Gökçen'den, İzmir-Adnan Menderes'ten, Ankara- Esenboğa'dan, Adana'dan, Hatay'dan Gaziantep'ten... "Sefer çok."
THY... Anadolu Jet... Atlas... Pegasus... Uçaklar dolu.
Kimi... Gezmeye geliyor.
Kimi... Kıbrıs'ta okuyan çocuğunu görmeye.
Kimi de... Söylemeye gerek yok... "Casinoya... Kumara."
Uçakta... Yanımızdaki yolcu... Uçuş boyunca... "Cep telefonuyla" oynadı, durdu... Ekranda "Kız... Papaz... As... İkili..."
***
İş Ve İşçi
"Salla Başı, Al Maaşı"
Otellerde... Lokantalarda... Çalışanların çoğu "Afgan... Pakistanlı... Hindistanlı... Gürcistanlı."
On garson gördüysek "Sekizi, dokuzu" Türkmenistan'dan, Özbekistan'dan... Uzakdoğu'dan.
Kıbrıs'ta işsizlik... Var mı?... Var.
Ama... Bu konuda Yavruvatan ile Anavatan arasında "Benzerlik" söz konusu.
Benzerlik... "İş beğenmemek."
"Bizde" felsefe malum:
"İş ama... Devlette iş... 09.00- 17.00... Haftada 2 gün izin... Masa başı."
***
Üniversite Ekonomisi
Defalarca gittik... 1974'teki Barış Harekâtı'ndan hemen sonra gittik.
"Ayşe tatile çıksın" diyerek, harekâtın başlaması için "Şifreyi" söyleyen, Turan Güneş'le gittik.
Bülent Ecevit'le gittik.
Süleyman Demirel'le... Birkaç kez gittik.
Her gidişimizde "Gelişen Kıbrıs'ı" gördük.
Ve bu gidişte... "Yabancı öğrenci sayısının giderek arttığını" gördük.
Arap ülkelerinden... Suriye'den... İran'dan... Ve diğer ülkelerden "Üniversitelere gelen öğrenci" o kadar çok ki.
"Üniversite ekonomisi..." KKTC için çok ama çok önemli.
***
Hayat Devam Ediyor
Sorun... Değişen bir şey yok... Aynı... "Kıbrıs sorunu... Çözümsüzlük."
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile konuştuk... Dedi ki:
Kıbrıs sorununu konuşmaya devam ediyoruz... Edeceğiz de... Ama bir yandan da hayat devam ediyor.
Çözümsüzlüğün kaynağı Rum liderler.
Daha önce kabul ettiklerini, inkâr ediyorlar... Örneği çok... Sayayım mı?
Sonuç...
Sorun da... Hayat da... KKTC'nin "Daha iyiye, daha güzele gitme çabası da" devam ediyor.
***
Hellim
Gittik... Gezdik... Osmanlı eserlerini gördük... Ve döndük.
Dostlar... Sordular:
-Kıbrıs'tan ne getirdin?
"Peynir" dedik... "Hellim peyniri."