Altı defa "giden" Demirel, "yedinci kez" gelmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı'na da Köksal Toptan'ı getirmişti. (1991)
Toptan, göreve başladığı ilk gün "hangi ilde kaç öğretmen açığı var, bana listesini getirin" dedi. Hemen önüne bir "liste" kondu.
"2.800 öğretmen açığı" ile Diyarbakır ilk sıradaydı.
***
Köksal bey hemen "Başbakan'a" gitti:
- Efendim 18 bin yeni öğretmen kadrosu istiyorum.
- Tamamını Doğu ve Güneydoğu'ya göndereceğim.
***
Toptan'a "istediği kadro" verildi.
Ve Köksal bey bir "ilk" i başlattı:
- Kimin hangi ile gideceği bilgisayarla yapılacak kurayla belirlenecek.
Sonra da "torpile" kapısını kapattı:
- Kimse araya torpil koymasın... Hiçbir mazeretle yer değiştirme olmayacak.
***
Köksal bey Güneydoğu'ya gidecek öğretmenlere "bir dizi de teşvik" getirmişti:
- Doğu ve Güneydoğu'ya gidecek öğretmenlerin, üniversitede okuyan çocuklarına derhal burs verilecek ve ücretsiz yurtlara yerleştirilecek.
- Çocukları, devlet parasız yatılı okullarına sınavsız alınacak.
Ve daha "bir dizi teşvik."
***
Bakan Toptan 1992 nevruzunda "3 bakanla birlikte" Diyarbakır'a gitmişti.
"Terör bölgesindeki" bir köy öğretmenine sormuştu:
- Eğitim öğretim yapabiliyor musunuz?
- Efendim Türk bayrağını direkte tutmaya çalışıyorum.
***
Ve sene 2008...
Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu'ya sorduk:
- Öğretmen açığınız?
- Açığımız yok... 12 bin öğretmenimiz var.
- Köyler?
- Türkiye'nin pek çok yerinden iyiyiz... Kırsalda, derslik başına düşen öğrenci sayısı 25.
***
"Özetle" diyeceğimiz o ki:
1. Bu konu "siyaset üstü."
2. Devlet "bölgeyi öğretmensiz bırakmıyor."
Ve "bayrak dalgalanmaya devam ediyor."