Yargıtay bildirisinden sonra onun da "görüşü" soruldu.
O "ayaküstü konuşmam" dedi.
"Havaalanında" basın toplantısı yaptı.
"Konumu nedeniyle yargı ile siyaset kurumu arasında taraf olamayacağını" söyledi.
"Devlette uyum" istedi.
Sonra da bir "sitemini" dile getirdi:
- İncindim.
***
Köksal Toptan'a sorduk:
- Sizi inciten ne oldu?
- Yasama organı parlamenter sistemde 3 önemli kuvvetten biri... Yürütmeyi de içinden çıkardığı için en önemlisi... Ve yasama organının faaliyetleri, Anayasal yargı denetimine de tabi.
***
Toptan'ın "üslubu" sakin.
Konuşması, "üniversitede Anayasa dersi verir gibi."
TBMM Başkanı:
- Yasama organının yanlış karar verdiğini düşünen ana muhalefet veya belli sayıda milletvekili ya da uygulamada böyle bir iddiayı doğru gören yargı organları, TBMM'nin bu kararını Anayasa Mahkemesi'ne götürme hakkına sahip.
- Anayasa Mahkemesi bu iddiaları ve gerekçelerini inceler.
- Sonra da kararını verir.
- Bu karar kesindir ve sistemimizde hiçbir denetime de tabi değildir.
- Bundan çıkacak sonuç şudur: Yasama organı yanlış karar da verebilir... Buna karşı izlenecek yol da bellidir.
***
- Sayın Toptan, neye incindiniz?
- Beni inciten durum şudur... Yasama organının vermiş olduğu bir kararın, yanlış olduğu iddiasının yüksek mahkeme tarafından incelendiği bir aşamada, yasama organına dönük ve kısmen küçümseyici, kısmen itham edici bir üslupla, ağır şekilde eleştirilmesi.