Prof. Dr. Ergun Aybars "Atatürk üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmış" bir bilim adamı.
İzmir-9 Eylül Üniversitesi'nden.
Ergun Hoca bugün Ankara'da olacak.
Atatürk'ün okulunda, Atatürk konferansı verecek.
"Kara Harp Okulu'nda."

***
Prof. Aybars'ın konuşması "3 bölüm."
Önce "1821 Mora isyanından" başlayacak.
1922'ye kadar geçen süreci anlatacak.
"Osmanlı İmparatorluğu'nun batışı ile ilgili analizler" yapacak.

***
Ardından "Cumhuriyet'e geçecek."
Lozan'ın üzerinde duracak.
"Batı bir türlü Lozan'ı hazmedemedi... Ama Türkiye'ye muhtaç olduğu için 1990'a kadar da bir şey söyleyemedi... Sovyetler dağıldıktan sonra Batı Sevr arayışına geri döndü" diyecek.

***
Ve Harbiye'deki konferansın son bölümü...
Ergun Hoca "Cumhurbaşkanlığı seçimine" girecek.
Ve "3 şey" söyleyecek:
1. Meclis'in içindeki ve dışındaki partilerle sivil toplum bir kişi üzerinde uzlaşsın... Meclis içinden uzlaşmayla böyle bir isim seçilsin.
2. Veya martta seçime gidilsin... Cumhurbaşkanı'nı yeni Meclis seçsin.
3. Seçilecek kişi Anayasa'nın ilk 3 maddesindeki değerleri benimsemiş ve benimsediği de toplum tarafından bilinen biri olsun.

***
Ergun Hoca zaman zaman görüşlerine başvurduğumuz değerli bir bilim adamı.
Konuştuğumuz zaman o da bize sorar.
"Neler oluyor, nasıl görüyorsunuz" diye.

***
Bir profesörün penceresinden görünenlerle "reel siyasetin penceresinden" görünenler farklı.
Şöyle ki:
1. Meclis'te 355'lik bir çoğunluğu olan AKP hiç riske girmez, kendi ayağına kurşun sıkmaz ve erken seçime gitmez.
2. Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis seçer.
3. Cumhurbaşkanı Meclis'in içinden seçilir.
4. Ve Cumhurbaşkanlığı'na da bir AKP'li seçilir.

***
Siyaset "siyaset üreterek yapılır."
Bir AKP'linin ve de özellikle Tayyip beyin Çankaya'ya çıkmasını istemeyenler "erken seçim olacak, biz geleceğiz" dışında ne söylediler?
Hangi siyaseti ürettiler.
İşte "erken seçim falan yok..."
Ve Çankaya treni de harekete hazırlanıyor.