Süleyman Demirel'in kapısını çalan çok.
"Bize Ecevit'i anlatın" diye.
Demirel "bu aşamada" gazete ve TV'lerin bu taleplerine kapalı.
Pazartesiden bu yana Ecevit'le ilgili "yüzlerce yazı" yayınlandı.
"Her türlü yorum" yapıldı.
Ve "devam da ediyor."
Demirel de gazetelerde okuyor, TV'lerde izliyor.
- Efendim, ne diyorsunuz?
- Takip ediyorum... Ama bunlar hakkında bir yorum yapmayı erken buluyorum... Henüz cenaze bile kalkmadı.
***
- Cenazenin cumartesiye kadar bekletilmesi konusunda düşünceniz?
- Ailenin arzusuna bağlı... Bir mahzur görmüyorum.
- Devlet mezarlığı meselesi?
- Aile istiyorsa, makuldür.
- Cumartesi ne yapacaksınız?
- Elbette cenazeye gideceğim.
- Cenaze töreni bir siyasi gösteriye dönerse?
- Bu benim işim değil... Görevim, saygı görevi.
***
Isparta-İslamköy'deki Demirel Külliyesi ne durumda?
- Yüzde 98 tamamlandı... Açılışı yapılacak.
- Ne zaman?
- Bahara.
- Sormak ayıp olmazsa... Allah gecinden versin ama... Vasiyetiniz nedir?.. Oraya gömülmek mi?
- Sorma, sorma onu... Daha onu düşünmüyorum.