Atatürk Aydın'da "kahveye" girmiş.
-Burada ne yapıyorsunuz?
-Çayına iskambil oynuyorduk Paşa hazretleri.
-İrtica kafa alıyor, siz burada oyun oynuyorsunuz... Gidin, çalışın... Utanmıyor musunuz?

***
Aydın Sanat Okulu Müdürü "paşam, okulda dersim var" diyerek, Atatürk'e eşlik etmemiş.
Atatürk daha sonra müdüre telgraf yollamış:
-Ben Cumhuriyet'in böyle okul müdürleriyle iftihar ediyorum... Önce görev... Gözlerinden öperim müdürüm.

***
Atatürk yolda "tek kollu bir adam" görmüş.
Ve ona "ilerideki konakları" göstererek sormuş:
-Bunlar kimin?
-Hiristo'nun, Dimitri'nin, Yani'nin konaklarıydı paşam... Şimdi gittiler.
-Onlar bu konakları yaparken siz neredeydiniz?.. Siz neden yapamadınız?
-Çanakkale'deydik paşam... Senin emrindeydik.
Atatürk duygulanmış, kolunu Çanakkale'de kaybeden adamı kucaklamış.

***
98 yaşındaki Ali Haydar Özde'de anı çok.
-Atatürk, Türkocağı Başkanı'na "halkı aydınlatmak için ne yapıyorsunuz" diye sordu... Başkan bocaladı... Bu sırada bir genç "ben arzedeyim paşa hazretleri" diye öne çıktı.
-Sonra?
-O genç öyle bir ateşli konuştu ki... Atatürk sordu: Sen kimsin Genç cevap verdi: Çakırbeyli köyünden Adnan'ım.
-Sonra dede?
-Atatürk, yaverine döndü: Bu gencin adını not edin... Bana lazım olacak... Yavuz bey o genç kimdi, biliyor musun?
-Adnan Menderes olmalı.
-He ya... Ta kendisi.