Salih Yıldız'ı Hakkari-Yüksekova'da tanıdık... 55 yaşında... 8 çocuk sahibi... Yüksekova Belediye Başkanlığı'na yüzde 70 oyla seçildi... DEHAP'lı olduğunu söylemeye gerek yok.
- Başkan... Cumartesi saat 12.00 itibariyle durum nedir?
- Abime anlatayım... Şu anda durum sakindir... Sağduyu hakimdir... Cenazeler defnedilmiştir... Hayat normale dönmüştür.
***
Son günlerde TV'lerde konuşan konuşana.
"Türkiye o bölgeyi ihmal etti" diyen de var.
"Bölgenin yolu, suyu, elektriği yok" diyen de.
Oysa "gerçek" çok farklı.
Dün Yüksekova Belediye Başkanı'na da söyledik:
- Devlet, yolunuzu, hastanenizi yapmıyor mu?.. Daha geçen ay oralarda okul üstüne okul açılmadı mı?.. Çocuklara bilgisayar gönderilmiyor mu?
***
Yüksekova Belediye Başkanı Salih Yıldız dedi ki:
- Abime samimiyetle söyledim, halkın sorunu ekmek, yol, su değil.
- Nasıl değil?
- Taşlı, dikenli yolda da yürürüz... Açlığa da çare bulunur... Ama ya özgürlük?.. Ya demokrasi?
***
- Başkan bölge özgür değil mi?.. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı olabiliyorsunuz... Yalan mı?
- Abim doğru söylüyor... Bu dediklerinize itirazım yok... Ama ana dilde eğitim istiyoruz... Kendi kültürümüzü geliştirmek için destek istiyoruz... Yüzde 10 olan seçim barajı insin istiyoruz.
***
Salih Yıldız, daha önceki konuşmamızda "sosyal barış... Genel af" istemişti.
O zaman sormuştuk:
- Açık söyleyin, talebiniz Apo'nun affedilmesi mi?
Başkan dün yine "aynı isteği" tekrarladı:
- Bir Kürt belediye başkanı olarak konuşuyorum... Kürtler'in toprağa ve inanca yönelik hiçbir talebi yok... Daha önce söylediklerimi abim yazdı... Onun için abimle rahat konuşuyorum... Adalet istiyoruz... Sosyal barış... Genel af...
***
- Yani öncelikle Apo'ya af... Sizin derdiniz bu.
- Abdullah Öcalan konusunu bir kenara bırakalım.
- Fakat, talebiniz oraya dayanıyor.
- Sosyal barış istiyoruz... Bazı insanlar TV'de bize hakaret ediyorlar.
- Kim ediyor?
- Bize Apo'nun, Barzani'nin piçleri diye açıkça hakaret ediliyor... Hakaretle bir yere varılamaz... Bak, abim bizi nasıl dinliyor... Onlar da dinlesinler.
***
Türkiye'nin şu anda en önemli sorunu "iş."
Güneydoğu'da bu sorun "daha da ağır."
Ama "bölgede" konuştuğumuz DEHAP'lı belediye başkanları bize hep "aynı şeyi" söylüyorlar:
- Demokratikleşme, sosyal barış, genel af... Bunlar olursa, ekonomik sorunlar kendiliğinden çözülür.
Hakkari Belediye Başkanı (DEHAP'lı) Metin Tekçe'nin "söylemi" de bu yönde.
Yüksekovalı Salih Yıldız'ın "anlatımı da."
***
"Başkan" dedik:
- Devlete, millete, bayrağa sahip çıkın... Saygılı olun... Türkiye'nin birliği herşeyden önemli.
- Tabii ki saygılıyız... Türk, Kürt, Laz, Çerkez... İnanan, inanmayan... Müslüman, ateist... Sağa oy vermiş veya sosyalist... Birlikte yaşayacağız... Ama abime arzedeyim, bize gözdağı verilmesin.
***
- Salih, size kim gözdağı veriyor?
- Cenaze kaldırılırken, uçaklar alçaktan uçuyor... Bize de, Tayyip beye de gözdağı veriliyor.
- Ne ilgisi var Salih?
- Özal bizi anlamaya çalışmıştı... Şimdi Tayyip bey anlamaya çalışıyor... Ama uçaklar uçunca, Başbakan da geri adım atıyor.
***
Salih Yıldız dedi ki "ne olur, abim dediklerimi yazsın."
"Merak etme Salih" dedik:
- Abin yazacak.
Hepsini yazdık.
"Olayın" daha iyi anlaşılması ve sorunun "bölgeye hizmet gitmiyor... Yol, okul, hastane yapılmıyor" meselesi olmadığının iyi anlaşılması için.