Deniz Baykal bugün kurultay kürsüsünden sadece salondaki delegelere değil, bütün topluma seslenecek: "Silkin ey Türkiye!.. Silkin ey sivil toplum!.."
Deniz bey "ey işçi" diyecek.
"Ey memur!"
"Ey işveren!"
"Ey emekli!"
"Ey Türkiye!.. Türkiye'ye sahip çık."
***
Baykal kurultayda bir "mesaj" verecek.
Mesajın özü:
- Türk demokrasisi, Cumhuriyet'e sahip çıkmalıdır... Çıkacaktır.
Mesajı biraz daha açacak olursak:
- Cumhuriyet hiçbir kuruma emanet edilmedi... Millete emanet edildi... Millet de rejime sahip çıkacaktır... Millete güvenelim.
***
CHP Genel Başkanı'nın kurultay konuşması
"iki bölüm."
Birincisi "güncel sorunlar... İç politika... Hükümete yönelik eleştiriler... Delegeleri heyecanlandıracak söylemler."
Diğeri "güncelin üstündeki" konu.
Süleyman Demirel'in "Derin Devlet" ve "35. Madde" dizilerinde gündeme getirdiği "tez."
Sorunlara "sistemin dışına çıkılmadan çare bulunmasının şart olduğu" tezi.
***
Deniz Baykal, 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra "Zincirbozan'a yollanan" siyasetçilerden.
"Yasaklılardan."
Ülkenin ciddi sorunlarla karşılaşması halinde
"gerekli ilacın millette olduğuna" inananlardan.
O bakımdan bugün vereceği "mesaj" önemli.
***
CHP kurultaylarının "hem canlı, hem heyecanlı... Gürültülü, kavgalı" geçmesine alışığız ya...
Dün Deniz beye takıldık:
- Bu defa kurultayınız sanki gazı kaçmış gazoz gibi... Ne dersiniz?
Baykal'ın verdiği yanıt:
- İlginçtir, insanlar hem kavgayı ayıplıyor, hem de kurultayda kavga olsun diye bekliyor... Tıpkı bazı TV dizilerinde olduğu gibi.
- Hangi diziler?
- Hani, herkes kızıyor, bu diziler kalksın diyor ya... Bakıyorsun hem kızıyor, hem de izliyorlar.
***
Baykal'ı dinlemeye devam ediyoruz:
* Parti bugün olması gereken yerde.
* Alışılmış hastalıkları aştık.
* Kurultayda silah çekilecek, kapılar kırılacak... Böyle parti, böyle kurultay olur mu?
* Çok büyük tartışmaları geride bıraktık.
* Kendi içimizde barışı ve uyumu sağladık... Toparlanıyoruz.
* Sol böyledir, kendi içinde çatışır görüntüsü sola da, ülkeye de zarar veriyor... Bunu herkes gördü.
* CHP artık enerjisini iç sorunlarla tüketmeyecek... Dışa dönüyoruz.
* Kurultayda yine itiş kakış bekleyenler vardı... Onlar hayal kırıklığına uğradılar.
***
Kimse "yoğurdum kara" demez.
Deniz Baykal da öyle.
Partisi için "güçlü" diyor, CHP'nin gidişatını "başarılı" görüyor.
Oysa eleştirilecek o kadar çok şey var ki.
***
Gelir dağılımının bozulduğu, işsizliğin arttığı, yoksulluğun tırmandığı bir dönemde "ana muhalefet" böyle mi olur? Bugün CHP dışındaki CHP'li sayısı "CHP'nin içindekilerden fazla."
Deniz bey ne yapıp etmeli, partisinde "büyük kucaklaşmayı" sağlamalı.
***
Siyasi partiler "demokrasinin vazgeçilmez unsurları."
Siyasi muhalefet, demokrasinin "olmazsa olmazı."
CHP de, Türk siyasetinin "en eskisi... En birikimlisi."
Demokrasinin sağlığı açısından, muhalefetin de "sağlığına kavuşması" şart.
"Kurultay bayramın" kutlu olsun CHP.