DEMİREL "söylemine" önce bir "fare hikayesiyle" başladı.
Adamın evinin tavanında fare varmış.
Adam, bu işlerden anlayan birini çağırmış:
- Beni bu rahatsızlıktan kurtar.
Bir süre sonra "bu işlerden anlayan adam", ev sahibine rapor vermiş:
- Efendim, emriniz yerine getirilmiştir.
- Nasıl yaptınız?
- Efendim, evi yaktık... Fare de yandı.
***
Süleyman Demirel:
- Bizim aradığımız şey, evi yakmadan fareden kurtulmaktır... Örnekteki fare, ülkenin karşılaştığı vahim olaylardır... Bizi, evi yakmadan fareden kurtaracak olan da devletin güvenlik kuvvetleridir... Yalnız, devletin güvenlik kuvvetlerinin "Anayasal bir devletin güvenlik kuvvetleri olduğu" unutulmamalıdır.
***
Demirel dedi ki "bu konu çok önemli."
- Anayasal bir devletin güvenlik kuvvetleri, Anayasal çerçeve içinde bu görevi yapacaktır... Anayasal çerçeveyi bir kenara attığınız zaman, evi fareden kurtarıyorsunuz ama, evi yakarak kurtarıyorsunuz... İtirazımız bunadır.