12 Eylül 1980 ihtilalinin üzerinden "çeyrek yüzyıl" geçti. Bugün darbenin "gümüş yıldönümü."
Olayın "1 numaralı mağduru" Demirel.
Elinden "Başbakanlık alındı."
Öyleyse "tarihi yıldönümünde" ona ne demeli?
- Hayırlı yıldönümleri olsun efendim.
Süleyman bey bastı kahkahayı.
***
11 Eylül'de Demirel'in çevresi kalabalıktı.
"Asker, sivil, siyasetçi, bürokrat, işadamı, işçi" Demirel'in karşısında "Emret Başbakanım" pozundaydı.
12 Eylül'de ise...
Yanında eşinden, kardeşlerinden, kayınbiraderinden ve daha 3-5 kişiden başka kimse yoktu.
11 yıl sonra Demirel yeniden başbakan oldu.
Baktık "Emret Başbakanım" kalabalığı yine "tam kadro."
"En önemli ders" bu olsa gerek.
***
- Sayın Demirel... Bugün 12 Eylül'ün gümüş yıldönümü... Size nasıl hitap etmeli acaba?.. Nice 12 Eylül'lere mi desek?.. Yoksa başka şey mi?
Süleyman bey kahkahalara devam etti.
***
Süleyman Demirel:
- Benim bugün aradığım şey "25 yıl önce ne oldu" değil... Aradığım, bundan ders çıkarmak.
- Bugün okullar açılıyor... Ve ilk dersi de sizin verdiğinizi düşünelim... Konu 12 Eylül... Öğrencilere ne söyleyeceksiniz?
- Türkiye, fevkalade yollara başvurulmadan yönetilmelidir... Bu yol da demokrasi.