Gir esun'dan Trabzon'a giderken Vakfıkebir ilçesinden geçersiniz.
Vakfıkebir'de "sağa... Dağ yönüne" sapan bir yol vardır.
Bu "Tonya yoludur."
Vakfıkebir'e 20, Trabzon'a 65 kilometredir.
Dağların arasına gizlenmiş, yemyeşil bir ilçedir.
***
Hasan Kalyoncu, emekli öğretmen. 7 yıldır "Tonya Haber"
gazetesini çıkarıyor.
- Yavuz bey Tonya olarak artık silahla değil, bilgisayarla anılmak istiyoruz. Öteki Tonyalılar da "evet, evet" diyorlar. Ama bellerinde birer tabanca.
***
Hüsnü Kalyoncu, Karşular Mahallesi' nin muhtarı.
Belinde tabancası.
- Yavuz bey, tabancami da yazacak misun?
- Evet.
- Ruhsatlidur diye yazasun daaa.
***
İlhan Kalyoncu, Anadolu Lisesi Müdürü.
Öğrencilere "silah değil, kalem tutun" diyor.
- Hocam... Gördük ki Tonya'da herkes silaha meraklı...
Neden?
- Çocuk doğuyor, evde silah hikayeleri dinliyor... O da "ne zaman büyüyüp, silah taşıyacağım" demeye başlıyor.
***
Yolda bir teyze görüyoruz. Soyadı "Kalyoncu."
Dede görüyoruz.
"Kalyoncu."
Mezar taşlarına bakıyoruz. Yine hepsi "Kalyoncu."
Hasan Kalyoncu gülerek anlatıyor:
- Tonya'da köklü aileler vardır... Kalyoncu gibi... Başkan, Kurt, Lermi, Erdoğan, Bektaş, Karadeniz, Öztürk aileleri gibi... Hangisinin mahallesine giderseniz, soyadlar da aynıdır, mezar taşları da.
***
Tabanca kabartmalı mezar taşlarının resmini çekerken, bir teyze "uşağım" diye seslendi.
- Buyur teyze.
- Gazeteci uşağım... Bak bu mezar taşinda çiçek resmi var... Onu da çekesun.
- Teyze... O bir kadın mezarı... Kadın silah taşımaz... Onun için mezarına çiçek resmi yapmışlar.
Teyze sinirlendi:
- Uşağım, sana kim dedi kadin silah taşimaz?.. Ha bu cebimdeki, bubanin sigara tabakasi midur?
Baktık, teyzenin elinde bir tabanca.