Ey Tonyalılar... Anlatın bakalım, siyaset ne alemde? Muhtar Hüsnü Kalyoncu:
- Gazete yazıyor, ekonomi iyiye gidiyor diye... Ama Tonyalı'nın cebine giren para aynı... Söyle şimdi bana, ekonomi nasıl iyiye gidiyor? "AK Parti nasıl" diye araya giriyoruz.
Muhtar:
- Vatandaş, geçmiş partilerden umudunu kesti... Etrafa bakıyoruz, dayanacak başka parti de yok... Ne yapacaksın, mecburen AK Parti'ye gidiyorsun.
***
Başbakan, Diyarbakır'a gitti.
"Kürt meselesi benim meselem" dedi.
- Siz bu konuda ne diyorsunuz Tonyalılar?
Birinci Tonyalı:
- Tonya'ya bir tarihte Erdal İnönü celdu... Ecevut celdu... Deniz Baykal celdu... Tayyip bey hiç celmedu... Neden bize celmedu?
İkinci Tonyalı:
- Tonya Güneydoğu'da 3 şehit verdi... Tonya'ya 3 şehit cenazesi geldi... Bunlar önemli meseleler.
Üçüncü Tonyalı:
- Başbakan Diyarbakır'da konuştuysa, konişti... Ne var bunda?
Dördüncü Tonyalı:
- Tayyip bey iyi etmedi... Hoş etmedi... Sen diyorsun konuştuysa, konişti... Sen AK Partili olduğun için böyle söylüyorsun.
***
- Ey Tonyalılar AK Parti'nin oyu artıyor mu, azalıyor mu?
- Alternatif görünmüyor... Tarafsız sayısı artıyor.
***
- Ey Tonyalılar... Mesut Yılmaz da Karadenizli idi... Ondan sonra ANAP'ın durumu nedir?
Tonyalılar birbirlerine baktılar.
Ve "size çelenk davasını anlatalım" dediler.
Bayramlarda, Atatürk heykeline çelenk konur.
ANAP yönetimi de bayramda çelenk sipariş etmiş.
Çiçekçi, tören yerine çelengi getirmiş.
Gerisini Hasan Kalyoncu'dan dinleyelim:
- Çelenk geldi ama onu çiçekçiden alıp, Atatürk anıtına koyacak tek partili çıkmadı... Sonunda bir Müslüman acıdı, çelengi aldı, anıta koydu.