BİZ Demirel'e gitmeden önce "neler konuşacağımıza dair" hazırlık yaptık.
Demirel de "neler söyleyeceğine dair" notlar çıkarmış.
Hepsini bir "dosyaya" koymuş.
Süleyman beyin dosyasındaki notlardan birinin başlığı "PKK terörü."
***
Demirel "1984'te, Eruh'ta başladı" diye konuya girdi:
- 2000'e kadar 40 bin cana mal oldu... 5 bini asker... 5 bini sivil... İçlerinde bebekler bile var... 30 bin de, kafaları yıkanmış bu ülke çocukları teröristler... Türkiye bunu bir yerde durdurmuştu... Öcalan'ın yakalanması, yargılanması ve mahkum edilmesiyle.
***
Süleyman bey "yeniden uç verdi" diye devam etti:
- Bir komutan aylar önce ikaz etti... "PKK, 2000 öncesindeki seviyesine geldi" demişti... Bu ikaz fevkalade önemliydi.
***
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılırken "3 mektup" yazmış.
- Kimlere yazdınız?.. Konusu neydi?
- Konusu PKK terörüydü... İçeriği "Türkiye bu bela ile yeniden karşılaşmamalı" düşüncesi üzerineydi... Mektuplardan birini sayın Cumhurbaşkanı'na verdim... Diğer ikisini sayın Başbakan ile sayın Genelkurmay Başkanı'na.
***
Demirel:
- Bugün büyük bir üzüntü içindeyim... Fevkalade eza duyuyorum... Son bir yılda 150'ye yakın şehidimiz var.
***
Konu "Kuzey Irak'tan" açıldı.
Demirel şöyle dedi:
- PKK, Kuzey Irak'ta karargah kurdu... Kuzey Irak bugün PKK için dünden daha elverişli... Türkiye ABD'den medet umuyor... ABD ise yanaşmıyor.
- ABD neden yanaşmıyor?
- Çünkü ABD, Irak'ta Türkiye'yi söz sahibi saymıyor... Olup bitenleri devletimin üst yöneticileri, sorumluları biliyorlar... Yaşananlar, bütün Türkiye'yi derinden yaralıyor... Bunun, böyle sürüp gidemeyeceği açık.