Battalgazi, "eski Malatya."
Heryer "tarihi kalıntılarla dolu."
Malatya'ya uzaklığı 8-10 kilometre.
Yaşar Öncan Ankara'da yaşıyor ama...
Malatya doğumlu.
Başladı Battalgazi'yi anlatmaya:
- Burada doğdu.. Doğduğu yer şimdi ilçe oldu... Battalgazi'nin iki komutanı vardı... İsimleri Alibaba ile Karababa.
Battalgazi'de iki mezarlık var.
İsimleri Alibaba ve Karababa.
Yüksek Mühendis Yaşar Öncan devam etti:
- Turgut beyin babası Karababa Mezarlığı'nda yatar.
Önünden geçmişken, bir fatiha okuyalım bari...
Direksiyonu, mezarlığa çevirdik.
Çocuklar etrafımızı sardı:
- Abe, su kökem ki?.. Abe mezari temizleyem mi?
Çocukları sıraya dizdik:
- Herkes adını söylesin.
Mahmut, Özkan, Fatma, Feyhan, Gülcan, Bergen, Kazım, Okan, Ali, Ayten, Mustafa........
***
Başladık mezarlığı dolaşmaya.
Biz önde, çocuklar etrafımızda.
- Amca mezere su dökem mi?.. Amza mezeri temizleyem mi?.. Amca kimin mezarını ariyesen?
Yaşar Öncan "işte burası" dedi.
Mezartaşı:
"Mehmet Sıddık Özal... 1900-1953."
Ot bürümüş.
5-6 yaşındaki kız çocuğu öne fırladı:
- Amca sulayam mi?
- Kızım, burası kimin mezarı?
- Turgut Özal yatiir... Onun mezeri.
8-9 yaşındaki bir erkek çocuk "yok gız" diye onu tersledi:
- Onin bubasi yatıyi.
Küçük kıza döndük:
- Turgut Özal kim?
- Malatya'nin valisi.
Çocuklardan biri yine kızı tersledi:
- Vali degildir, Cumhurbaşkanidir.
***
- Çocuklar, bu mezara ziyarete gelen oluyor mu?
- Bazen maceracı geliy... Turist geliy.
- Nasıl maceracı, nasıl turist?
- Sizin gibi adamlar... Otomobille gelirler.
- En son kim geldi?
- Sakallı bir turist.
- Korkut bey (Özal) olmalı.
- Yok... Kimseyi korkutmadi... Bize bağırmadi... Okudu, üfledi, gitti.
***
Çocuklara "üç, beş kuruş" verdik.
Bölüşmek için birbirlerine girdiler. Mezarlıktan çıkarken bir köylü "selamünaleyküm efendi ağalar" dedi:
- Yolinizi mi gaybettiniz?.. Sahapsızlar gabristaninde ne ariyseniz?