Dün öğleden sonra Meclis'e gittik... TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'la buluştuk... Ve "insan hakları üzerinde" konuşurken... Cep telefonumuz çaldı. Arayan Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan'dı. "Nerede olduğumuzu" sordu. "Sayın Elkatmış'la birlikteyiz" dedik. Toptan: - Elkatmış'a selam söyle... İnsan haklarını iyi korusun. Köksal beyin "mesajını" Mehmet Elkatmış'a ilettik. "Tepkisi" şöyle oldu: - Köksal bey merak etmesin... Sadece insan haklarını değil, patatesin haklarını da koruyorum.
***
Mehmet Elkatmış önceki gün İsveç Büyükelçiliği'nde bir yemekli toplantıya katılmıştı. Konu "Türkiye'de insan hakları projesini tartışmak"tı.Hollanda Büyükelçisi de yemekteydi. Dışişleri'nden, AB'den bazı yetkililer, ODTÜ'den bazı hocalar da... Dün sabah da Avusturya Büyükelçisi, Meclis'te, Elkatmış'ı ziyaret etti.
***
- Sayın Elkatmış... Neler oluyor? - İyi şeyler oluyor... İnsan hakları konusunda Türkiye sürekli mesafe alıyor.
***
Mehmet Elkatmış, İsveç'e gidip, geldi. Ve dün bize şunları söyledi: - İsveç Parlamentosu'nda bir komisyon vardı: Türkiye'deki insan haklarını izleme komisyonu... Şimdi komisyonun adını şöyle değiştirdiler: Türkiye'deki insan haklarını destekleme komisyonu.
***
Elkatmış ile sohbet ederken, gözümüze patatesler" ilişti. Masasında bir patates vardı. Sehpanın üzerinde bir patates daha. TV'nin üzerinde yine bir patates. "Kocaman" patatesler. Bir patates "bir buçuk kilo." Elkatmış'a "bunlar burada ne arıyor" diye sorduk. Gülerek yanıt verdi: - Patatesin de hakkını koruyorum.
***
Nevşehir'de "patates, üzüm, kabak çekirdeği, pancar ve buğday" vardır. Ama "asıl ağırlık" patatestedir. Niğde'de de yine "ana ürün patates." - Sayın Elkatmış... Durum?- Hiç sorma... Felaket. Bir kilo patatesin üreticiye maliyeti "150 bin lira." Ama şu anda Nevşehir'de üretici "120 bin liraya müşteri bulamıyor."
***
"Ne yapılabilir" diye konuştuk. Gürcistan gibi bazı ülkelere bağış olarak" patates yollanacak. Azerbaycan gibi bazı ülkelere de "patates satılacak." Ama bunun "gecikmemesi" lazım. Zira... Elkatmış'ın söylemiyle: - Bak şu patateslere... Bıyıklanmaya başladılar. Gerçekten de patatesler "filizlenmiş." "Halk diliyle" bıyıklanıyor.
***
"Özetleyecek" olursak... Türkiye'nin "insan hakları notu" giderek düzeliyor. "Patates haklarında" ise durum iç açıcı değil.