Büyük kulüplerin diğer kulüplerden farkı şudur: Düşüşteyken toparlamaları daha kolay olur. Ama onun için de bir maç falan yetmez. En tehlikelisi iki maç iyi, tekrar kötü gitmek. O zaman sezon kötü geçer. Galatasaray bunu aştı. Dört maç üst üste kazandı. Sezon başı takım savunması ve takım hücumunda problem vardı. Bunda en önemli sebep savunma ve hücumda oynayanların birlikte formsuzluğuydu. İkinci sebep de, orta sahayı boş bırakıyordu.
Birkaç haftadır en azından savunmanın önüne ikili oyuncu kullanarak sistemi de biraz değiştirdi. Bu arada da özellikle Servet ve Ayhan'ın ciddi form sıçraması en azından sezon başındaki problemlerden bir tanesini çözdü. Zaten son üç maçta bir gol yediler. Fazla da pozisyon vermediler. Bir tek problemi kaldı; o da takım hücumu. Arda'nın sakatlığından sonra ve bu hafta da Baros'un dışında hücum oyuncularından henüz verim alamıyor. Bir tek Baros'un iyi maç çıkarması skor getirdi. Arda'nın dönüşü, Misimoviç'in form tutması, Kewell'ın kuvvetlenip form tutmasıyla bunu da aşarlar. Daha doğrusu aşmak zorundalar. Çünkü mücadele üç-dört maç kazandırır. İyi oyun gelmezse ve özellikle hücum oyuncuları form tutmazsa takım takılır. Ama oyuncuların eksiği giderilebilecek bir eksik: Kuvvetlenip form tutacaklar.