İlk maçın skoru öyle sevimsiz ki... Oldum olası nefret ederim bu 1-0'lardan. Maçın başında agresif, önde oynamak istersin, ama ya gol yersen?
1-0 öne geçersin, yine kontrollu oynamak zorundasın. 2-0'ı bulursun, psikolojik olarak defans yaparsın.
Fenerbahçe, PAOK karşısında paldır küldür saldırmadan, kontrollü hücum yaparak oyuna başladı. Maçın ilk 10 dakikasında Niang'ın iki pozisyonu var. Sonrasında da iki tarafın kontrollü ve sıkıcı futbolu.
İkinci yarının başında Fenerbahçe "Nasılsa kaybedecek bir şeyim yok" diyerek yoğun bir baskı kurdu. O anda bir pozisyon da verdi. Ama mecburdu buna.
Emre Belözoğlu'nun golüyle her şey eşitlendi. PAOK Teknik Direktörü Dermitzakis buna Müslimoviç'i sokarak yanıt verdi. Boşnak santrforun girişiyle de Selanik'teki sistemlerine döndüler. Artık maç ortadaydı. Hata yapan kaybedecekti. Fenerbahçe'de stoperlerin ikisi birden aynı anda hata yapınca turu kaybeden sarı- lacivertliler oldu. Fenerbahçe'de Gökhan ve Mehmet Topuz maç boyu sağdan sürekli etkili oldular. Mehmet Topuz, çıkana kadar çok gayretliydi. Gökhan Gönül, daha birinci dakikada bindirme yaptı; 70 metre. Sonrasında toplu, topsuz geldikçe geldi. Dakika 85, aynı tempoda devam ediyor. Uzatma dakikalarında da öyle. Helal olsun Gökhan'a! Aynı verimi solda Santos- Stoch ikilisi bir türlü sağlayamadı.
FORVET HATTI UYUMSUZDU
Fenerbahçe atagğa çıktığında, iki ön liberodan Cristian emniyet sbobu olarak geride kalırken Emre Belözoğlu yine sık sık öne çıkmaya çalıştı. Bir atakta dönen topa nefis bir vuruşla golünü de buldu.
Önde oynayanlardan Stoch ve Niang'ın koordinasyonları iyi değildi; iyi günlerinde değillerdi. Alex ikinci yarıda daha öne çıkıp, Niang'a yardımcı olurken hazırlık paslarında da Emre çıktıktan sonra savunmanın önüne gelip top almaya başladı. Uzatmada gelen 1-1'den sonra oyuncu da, taraftar da demoralize oldu. PAOK, çok iyi bir takım olmasa da organizasyonu iyi bir takım. Çok organizeler, sabırlı oynuyorlar. Böyle bir takıma karşı deplasmanda ilk maçta alınabilecek en kötü sonuçtu belki de 1-0...