Milyonlarca çalışanın gözü kulağı Ankara'da...
Taban ücret dediğimiz asgari ücret zammı herkesi etkileyecek. Biliyorsunuz, komisyon dün üçüncü toplantısını da yaptı. Bu haftanın ikinci toplantısı... Üç toplantıda da rakam çıkmadı. Belli ki, katılımcılar önce karşı tarafın elini görmek istedi. Fakat kamuoyunda tepkiler oluşunca dün Türk-İş Başkanlar Kurulu toplandı. İşçiler CHP'nin söylemine yakın bir rakamı ortaya attı. Asgari ücretin 29 bin 583 TL'ye çıkmasını istedi. Yüzde 45 zam artı refah payı...
Haa, bu rakam olmazsa da kararı imzalamayacaklarını söylüyorlar.
Verilere baktığınızda işçilerin haklılık payı yok diyemem. Örneğin, 4 kişilik bir ailenin yapması gereken gıda harcamalarına bakın. Ekim 2024'te 17.002 TL net asgari ücrete karşılık açlık sınırı 20.860 TL. Yoksulluk sınırı 72.156 TL. Ocak 2023'ten 2024 sonuna kadar geçen dönemde asgari ücret yalnızca 4 ay açlık sınırının üzerinde olmuş... 2024'ten itibaren asgari ücret açlık sınırının altına düşmüş. Aylık enflasyon yüzde 2 olsa da asgari ücret açlık sınırının altında kalacak.
Velhasıl, bu zam talebi astronomik gibi görünse de bir ailenin geçimi için ancak yeterli olabilir.
Fakat bir de madalyonun diğer yüzü var.
O da işverenler...
Daha önce muhtelif yerlerde beklentilerini dile getirmişlerdi. Patronların ağırlıklı görüşü asgari ücretin 22-23 bin lira düzeyine çıkarılması yönünde. Asgari ücretin 2024 yılındaki gibi artırılması, yüzde 45'e yakın oranda yükseltilmesi durumunda birçok fabrikanın ya yurtdışına çıkacağını ya da küçüleceğini söylüyorlar. Yüksek işçi maliyetleri nedeniyle rekabet edemedikleri ülkelerin ihracat pazarlarını tamamen ele geçireceğinden bahsediyorlar. Asgari ücretin kafalarındaki rakamdan daha yüksek belirlenmesi durumunda hükümetten destek isteyeceklerdir.
Peki o zaman ne olacak?
Vallahi zor denklem...
Hükümet bir taraftan çalışanların refahını artırarak enflasyona ezdirmeyecek, diğer taraftan işverenlerin rekabet gücünü koruyacak.
Anlayacağınız, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu...
Anlaşma sağlanamazsa ya da taraflardan biri masadan kalkarsa ne olur.
Biliyorsunuz, asgari ücreti belirlemekle görevli komisyon, işçi, işveren ve hükümet cephesinden beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşuyor. Rakamın geçerli olması için 15 üyeden 10 kişinin asgari ücreti onaylaması yetiyor. Geçmişte Türk-İş'in masayı terk ettiği dönemler oldu. Onaylamayıp greve gitme hakları var. Fakat grev olsa da karara işçi kesimi de uymak zorunda kalacak. Dolayısıyla, zor da olsa umarım haftaya masadan uzlaşma çıkar...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz