Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu'da inşaat tam gaz sürüyor. Geçtiğimiz günlerde santralin birinci ünitesinde türbin şaftı devreye alınarak önemli bir eşik daha aşıldı. Toplam kapasitesi 4.8 GW olan Akkuyu Nükleer Santrali'ndeki gelişmeleri Rusya devlet nükleer enerji kuruluşu Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ile konuştuk…
Santralin ilk ünitesinde bir eşik daha açıldı. Şu anda inşaat ne durumda?
Akkuyu sahasındaki çalışmalar 4 ünitede aktif bir şekilde devam ediyor. İlk ve en önemli hedefimiz, 1'inci ünitede ilk elektriği üretmek. Bu yolda istikrarlı bir ilerleme kaydediyoruz. Birinci üniteyi devreye alma sürecine giriyoruz. Önemli bir aşamayı tamamladık ve ilk ünitedeki türbinin şaft döndürme işlemini gerçekleştirdik. Bu, türbinin işletmeye hazır olduğu anlamına geliyor. Bir nükleer santrali insan vücuduna benzetecek olursak kasları simgeleyen ve şebekeye elektrik verecek olan türbin test edilerek ince ayarları yapıldı. Şimdi de santralin kalbi olan nükleer reaktörden gelecek buharı bekliyor.
2. ÜNİTEDE GÜVENLİK SİSTEMLERİ KURULUYOR
Diğer ünitelerde inşaat çalışmaları ne zaman bitecek?
İkinci ünitede şu anda ana büyük ekipmanlar monte edilmiş durumda. Bunlar arasında türbin adası ekipmanı ve ünitenin kalbi olan reaktör basınç kabı da var. Bu ünitede şimdi de güvenlik sistemlerinin kurulumuna geçiyoruz. Bu yıl 3'üncü ünitede de reaktör basınç kabının montajını gerçekleştireceğiz. Böylece 3. ünite de kalbine kavuşmuş bir nükleer enerji tesisi haline gelecek. Bir yandan 4'üncü ünitede de birçok genel inşaat işi yapacağız.
Santralin tamamlanması zamanında olabilecek mi?
Hükümetler Arası Anlaşmalarımızda öngörüldüğü ve Türk hükümeti tarafından da ifade edildiği gibi 2028 yılını hedefliyoruz.
Projenin bazı zorluklarla karşılaştığını biliyoruz. Hatta önemli ekipmanları değiştirmek zorunda kaldınız…
Proje, pandemiden küresel lojistiğin çöküşüne kadar birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Buna ek olarak projeye karşı uygulanan yaptırımlarla karşılaşıldı. Bunlar arasında Alman şirketi Siemens'in, önemli bir ekipman olan güç dağıtım sistemi için gaz yalıtımlı şalt tesisini zaten ürettiği halde tedarik etmeyi reddetmesi gibi olaylar da yer aldı.
Nasıl aşıldı bu sorun?
İlk olarak Rosatom'un üretim sistemini kullanarak ve ek rezervleri dahil ederek harekete geçtik. İkinci olarak, rekabet konusundaki avantajımızı kullandık. Zira hiçbir kuruluş, uluslararası projeler kapsamındaki unsurları nasıl bir araya getireceği konusunda bizim kadar tecrübeli değildir. Akkuyu NGS Projesi'nin en büyük avantajı da uluslararası bir proje olması. Burada çalışan, yaptığı işte başarılı ve bilgi sahibi çok sayıda Türk şirketi var. Bu arada türbin Avrupa'da imal edildi. Fransa menşeili, ancak içinde çok fazla Rus yapımı parçalar kullanılarak üretildi. Siemens ile bu sorunu yaşadığımızı anladığımız anda Çinli dostlarımıza başvurduk ve onlar bize yardım ellerini uzattı. Çinli uzmanlar geldi ve ekipmanın yarısından fazlası kuruldu. Alman tedarikçilerimizin bizi zorladığı açığı şimdi kapatıyoruz. Eminim ki böyle bir ittifakta, Türk uzmanlarla ve Çinli ortaklarımızla birlikte çalışarak gaz yalıtımlı şalt tesisimizin kurulum süresini kısaltacağız.
Akkuyu'da kaç kişi çalışıyor?
Akkuyu NGS projesinde yaklaşık 35 bin kişi çalışıyor. Bu kişiler arasında çok sayıda Rus, Belarus, Kazak ve Türkmen uzman da bulunuyor. Avrupa'dan uzmanlar çalışıyor.
İNŞAAT PROJELERİMİZİN HİÇBİRİ DURDURULMADI
Rusya'ya karşı yaptırımlar işlerinizi yine etkilerse…
Elbette hayatımızın daha da kolaylaşmayacağının farkındayız. Yeni projelerimizi dost ülkelerin, Avrupa'daki iyi niyetli ortaklarımızın daha fazla katılımıyla hayata geçireceğiz. Bu yıl yurtdışı inşaat projelerimizin hiçbiri durdurulmadı. Mısır'daki inşaat süreci, neredeyse Akkuyu'nun inşaat hızına yetişmek üzere. Macaristan'da çalışmalar ve mobilizasyon süreci iyi gidiyor. Çin ve Hindistan'daki inşaat projelerimiz de programa uygun, hatta zaman zaman programın ilerisinde ilerliyor. Özbekistan'da küçük nükleer enerji santrallerinin ihracatı için ilk sözleşmeyi imzaladık. Güneydoğu Asya, Afrika kıtası ve tabii ki Orta Doğu'daki ülkelerle yüksek düzeyde anlaşmaya vardığımız bir dizi başka proje de var.