Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Afgan çoban meselesi…

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın "Afgan çobanlar gitse tarım, hayvancılık kalmaz" sözleri üzerinden günlerdir kıyamet koparılıyor. Kıyameti koparanlar belli çevreler… Sanki ilk kez duymuşlar gibi… Yahu bir süredir Türkiye'de nereye gitseniz aynı sorunu dinlemiyor musunuz? Birçok sektörde eleman sorunu had safhaya ulaşmış durumda… Hele ki, emek yoğun sektörlerde Türk işçi bulmak neredeyse imkânsız hale geldi.
Eskiden hatırlıyorum. Bizim köyde tarladaki taşları temizleyen de eken de çapa yapan da hasadı toplayan da orada yaşayan köylülerdi. Sonra onların birçoğu şehre taşındı. Kalanlar da ihtiyaç sahibi olsa da çalışmamaya başladı. Tarlasını ekip biçtirmek isteyen ya da koyununu, ineğini otlatmak isteyen göçmen işçiye mecbur kaldı. (Bu arada meseleyi siyasi malzeme yapmaya kalkanlara kanmayın. Kanada'dan ABD'ye, Avrupa'dan Asya'ya birçok ülkede tarımda ihtiyaç duyulan işgücü geçici göçlerle karşılanıyor)
Şu anda gidin Anadolu'da tarlaları, dağları dolaşın. Tarlada çalışanlar Suriyeliler ve Irak Türkmenleri… Çobanlık yapanlar da Afgan ve Özbekler… Tek bir tane yerli işçi bulamazsınız… Öyle birilerinin söylediği gibi 'ucuz işçi' de değiller…
Misal, bizim köyde çiftçilikle uğraşan birkaç arkadaşla konuştum…
Şu anda tarlada günlük yevmiye 1.000 TL. Mesai sabah 8'de başlıyor, akşam 17'de bitiyor. Fazla mesaiye kalırlarsa ücretler değişiyor. O zaman parayı kilo hesabına göre alıyorlar. 10 ton kabak çekirdeğini yüklemek 2.000-3.000 TL. Aynı şekilde besicilerde de en büyük problem çalıştıracak eleman… 50-60 bin TL maaş vermelerine rağmen eleman bulmakta zorlanıyorlar.
Peki yerli işçi neden çalışmıyor?
Köyde kalan gençlerin birçoğunun işsiz olsa da eleman aradığınızda kimsenin başvurmadığını, başvursa da başladıktan bir gün sonra bıraktığını söylüyorlar. Herkesin rahata alıştığını, kimsenin iş yapmak istemediğini, oturduğu yerden para kazanmak istediğini anlatıyorlar. Söyledikleri bir şey daha var: "Kaymakamlıklar, belediyeler, sosyal yardımlaşma vakfı o kadar çok destek veriyor ki… Devlet vatandaşını hazıra alıştırdı. Kimse iş yapmak istemiyor. İhtiyaç sahibi olduğunu söyleyip kaymakamlığa gidince kömürü evine geliyor, sosyal yardımlaşma vakfına gittiğinde aylık bağlanıyor, belediyeye gittiğinde erzağını, giysisini alıyor. Bu kişi çalışır mı? Bu desteklerden yararlanmak için evini, tarlasını başkasına devredip, kendini dar gelirli ve ihtiyaç sahibi gösteren bile var."
Bunu birçok sanayiciden de duyuyorum.
Maalesef, sosyal yardımlar vatandaşımızı tembelliğe alıştırdı. Bu ülke ekonomisine de zarar veriyor. Gerçek ihtiyaç sahibi olanlara devlet sonuna kadar destek olsun ama çalışabilecek olanları da işgücüne yönlendirsin.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Dilek Güngör | Afgan çoban meselesi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA