Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak dün ekonominin 3 yıllık yol haritasını açıkladı. Kim ne derse desin, program gerçekçi hedeflerin olduğu, rasyonel temeller üzerine oturtulmuş ve belirsizlikler için alternatif senaryolar üretilmiş bir plan...
Uçan, kaçan vaatler yok.
Büyüme tahminlerinde kademeli toparlanma dikkat çekiyor. Hatta bugüne kadar pek de sık rastlamadığımız 'kötümser senaryo' da çalışılmış durumda... Dünyanın başına belki de 100 yılda bir gelecek pandemi etkisi nedeniyle 2020 ve ilerleyen yıllarda öngörülen büyüme tahminleri revize edilmiş. Kovid-19 salgınının ekonomileri yeniden kapatma olasılığına karşı alternatif tahminlerde de bulunuluyor. Örneğin, önümüzdeki yıl büyüme tahmini baz etkisini de dikkate alırsanız yüzde 5.8. Kötümser senaryonun gerçekleşmesi durumunda oranın yüzde 3.7 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu, ekonomi yönetiminin en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.
Yeni programda enflasyonun kalıcı olarak tek haneye indirilmesi öncelikli hedeflerden birisi... 2020'de yüzde 8.5 olarak öngörülen enflasyon hedefi 10.5'e revize edildi. Program sonunda enflasyonun yüzde 5'in altına inmesi öngörülüyor. Anlaşılan, özellikle gıda enflasyonunu düşürücü etki sunacak 'stratejik reformlar' hedefleri tutturmada etkili olacak.
Gelelim cari denge ve bütçeye...
Açıkçası pandemi sürecini yaşamamış olsaydık, turizmin Türkiye ekonomisinde bu kadar kritik olduğunu tam olarak anlamayacaktık. Malum, salgın nedeniyle turizm gelirleri düşünce ve ihracatta hacim daralınca, cari dengede yeniden açık vermeye başladık. Yeni programda pandemi etkisinin önümüzdeki yıldan itibaren zayıflamasıyla birlikte dış talepte artış, turizm gelirlerinde toparlanma ve altın talebinde normalleşme öngörülüyor. Bu da program sonunda cari dengede kalıcı bir toparlanmanın yaşanması anlamına geliyor.
Pandemi nedeniyle açıklanan paketler, bütçe açığının artmasına neden olduğu için ekonomi yönetimi bütçe açığının GSYH oranında da revizyona gitmiş durumda... Bu yıl için öngörülen rakam yüzde 2.9'dan 4.9'a çekildi. 2021'de ekonomik faaliyetler güçlenmeye başladıkça vergi gelirlerinin artmasıyla birlikte bütçe açığı da kademeli olarak yüzde 3.5'lara inecek.
Son olarak şunu vurgulamakta fayda var.
Benim Bakan Albayrak'ın sözlerinden anladığım, milli ekonominin temellerini döşerken, Türkiye Varlık Fonu, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Türk Eximbank ve Devlet Malzeme Ofisi (DMO) adlarını daha sık duyacağımız...
Türkiye Varlık Fonu, yerli enerji yatırımlarında aktif rol alacak.
Eximbank ile Kalkınma ve Yatırım Bankası büyümeyi daha sağlıklı hale getirecek katma değerli, ithal ikamesine yönelik yatırımları finanse edecek.
DMO, merkezi satın alma kuruluşuna dönüşecek. Yani, kamuda ithal ürünlerle dışarıya giden milyarca dolar kaynak içeride kalacak.
