Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Şaheserler dönemi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran seçimleri öncesinde açıkladığı 360 sayfalık beyannameyi dinlerken aklıma bu sözcük takıldı.
Hepiniz anlamını biliyorsunuzdur ama ben yine de tekrarlayayım.
Şaheser demek kendi türünde mükemmel, üstün ve kalıcı nitelikte olan en güzel eser demek... Bana göre, seçimleri kazanırsa Erdoğan'ın yeni dönemi 'şaheserler dönemi' olacak.
Neden mi böyle düşünüyorum?
Hatırlarsınız, Erdoğan kendi tabiriyle 2002- 2007 arasındaki dönemi AK Parti iktidarının 'çıraklık dönemi' olarak tanımlamıştı. O dönemde Türkiye, tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşamıştı. İşsizlik fırlamış, ülke resesyona girmiş, faizler fahiş düzeyde artmış, şirketler batmıştı.

***
Siyaset felsefesini 'muhafazakâr demokrat' olarak belirleyen Erdoğan, partisini merkeze oturtarak seçimlerden galip çıkmıştı.
Özgürlükler, demokrasi ve ekonomideki söylemleri herkesin dikkatini çekmişti. O süreçte uygulanan piyasa dostu ekonomi politikaları, reform programları ve AB perspektifi birçok kesim tarafından alkışlandı.
Erdoğan çıraklık dönemindeki çalışmalarının meyvesini 2007 seçimlerinde oylarını yüzde 47'ye çıkararak topladı.
İkinci dönemi kendisi 'kalfalık dönemi' olarak adlandırmıştı.
O tarihlerde en çok Balyoz ve Ergenekon gibi davalar gündemdeydi.
Erdoğan'ın Arap dünyasında- ki popüler liderliği konuşulmuştu. 12 Haziran 2011'de AK Parti seçimlerde oylarını yüzde 49.8'e çıkararak yine büyük bir zafer kazanmıştı.
Erdoğan, 2011-2014 arasındaki bu dönemi 'ustalık dönemi' olarak nitelendiriyordu.
Ustalık döneminde ülkeyi şaha kaldıracak projelere start verilirken her türlü bariyer ortaya konuldu. O dönem belki de ülke için en kötü dönemlerden biri oldu. Zira, o tarihlerde 'Erdoğan'sız Türkiye' projeleri devreye sokuldu. Çözüm süreci için önemli adımlar atıldığı sırada Gezi protestoları, 17-25 Aralık 2013 operasyonları, FETÖ'yle mücadeleye başladı. Anlayacağınız, 'ustalık dönemi' aslında bir anlamda 'operasyonlarla mücadele dönemi'ne dönüştü. Erdoğan 10 Ağustos 2014'te ise yüzde 52 oyla halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olarak farklı bir statüye geçti. 30 gün sonra gideceğimiz seçimler ise ülke için yeni bir dönemin başlangıcı... Seçimleri Erdoğan kazanırsa 'ustalık dönemi'nde operasyonlarla sekteye uğratılan projelerin tamamlanacağı, ülkenin ekonomide ve demokraside bir üst lige çıkacağı, yeni başarı hikâyelerinin yazılacağı bir dönem olacak. Bence, bu döneme de en çok 'şaheserlik dönemi' tanımı yakışır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA