Farkında mısınız? 16 Nisan'daki anayasa referandumunun ardından ekonomide ciddi bir canlanma başladı. Bunu söylediğim için 'yağcılık' yaptığımı filan düşünmeyin.
Ne slogan ne de kafadan atıyorum.
İnanmayan açsın istatistikleri incelesin.
Ya da siz yorulmayın. Ben sizin için 8-9 göstergeyi çıkardım. Buyrun okuyun...
Önce dün açıklanan Türkiye Bankalar Birliği'nin Risk Merkezi verilerinden başlayayım.
Burada dikkat çekici rakamlar var. Bankada nakit karşılığı olmayan çek (karşılıksız çek) sayısı iyice geriliyor.
Martta yüzde 2.7'ye düşmüş durumda. Hatırlayın, bu rakam 2016'da yüzde 3.9'du.
Kredi ve kart borcunu ödeyemeyen kişi sayısı azalıyor.
Bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal eden kişi sayısı ilk 3 ayda yüzde 1 azaldı. 207 binden 205 bine düştü.
Geçen yıla göre bireysel kredi kartlarında borcunu ödeyemeyen kişi sayısında da azalma var. Üç ayda 22 bin kişi daha borcuna sadık kalmış.
Tahsili gecikmiş alacakların oranı geçen yıl yüzde 3.4'ken, bu yıl nisanda 3.2'ye gerilemiş durumda.
Bankaların verdiği toplam kredilere bakarsanız, ilk çeyrekte yüzde 7 yükselişi görürsünüz.
Sadece bankacılık verilerini de incelemeyin.
Misal, sanayi üretiminin 3 ayda nereden nereye geldiğini düşünün. Hatırlarsınız, martta yıllık yüzde 2.8 ile 14 ayın en hızlı artışını gerçekleştirmişti. Keza önceki gün açıklanan işsizlik verileri de 10 ay sonra düşüşün başladığına işaret etti. Ocak-şubatta istihdam sayısının 287 bin kişi olması sevindirici bir gelişme.
Yabancıların Türkiye'de yılbaşından bu yana 2.8 milyar dolarlık net alım yaptığını da gözardı etmemek gerekir. Çünkü bu da ülkeye güvenin göstergesi olarak yorumlanmalı.
Hepsini alt alta koyduğunuzda ekonomideki yavaşlamanın geride kalmaya başladığını söylemek yanlış olmaz.