16 Nisan'da ülke olarak kritik bir dönemeci geçtik. Atatürk döneminden sonra gerçekleşen en büyük sistem değişikliğini oyladık. Yüzde 51.4'le yeni bir idari rejimin kurulmasına 'onay' verdik. Henüz farkına varamasak da şu anda bu yeni sistemin içindeyiz.
Peki ne zaman farkına varacağız?
Sanırım, 21 Mayıs'ta yapılacak AK Parti'nin 3. Olağanüstü Kongresi bu yeni dönemin başlangıç düdüğünün çalındığı yer olacak. Zira, o tarihten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin başkanlık koltuğuna oturacak, programlara katılacak ve icraatın başına geçecek.
Sadece bu kadar mı?
Elbette, partinin yetkili organlarında ve teşkilatlarında ince elenip sık dokunacak bir süreç başlayacak. Belki kabinede bir revizyon gündeme gelecek. Ben, yürütmenin kendi içinde birleşeceği sistemde ekonomi bürokrasisinde de değişikliklerin olacağı kanaatindeyim.
Nereden çıkardın derseniz...
Türk Ticaret Kanunu'na göre nisanmayıs ayında şirketlerin genel kurulları olur.
Kamu kurum ve kuruluşlarında mayıs ayında ilan edilen genel kurulların neredeyse tamamı ertelendi.
Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Borsa İstanbul, THY, Takasbank gibi kamunun hisse sahibi olduğu kurumlarda genel kurulların hepsi 8-9 Haziran'da yapılacak.
Bu ertelemelerin tek gerekçesi olabilir.
O da şu: Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) büyük ölçüde temizlenen kamunun bağlı kurumlarının yeni sisteme göre yeniden teşekkül etmesi... Aynı zamanda da bu sisteme uygun, yeni Türkiye'nin vizyonuna sahip çıkan ve çıkmaya devam edecek yönetimlerin dümene geçmesi...
Kısacası, ekonomi bürokrasisinde haziran ayı zihniyet devriminin bir başlangıcı...