Türkiye 16 Nisan'daki anayasa referandumuyla siyasi tarihinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Sandıktan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'evet' çıkarsa siyasette olduğu kadar kamu kurumlarında da hafıza sil baştan yenilenecek. Bana sorarsanız, 17 Nisan sabahı 2023 vizyonu paralelinde kamudaki hantallık ve bürokratik oligarşiden kurtulmak için gerekli adımların atılacağı günlerin başlangıcı olacak.
Bu yöndeki ilk sinyaller gelmeye başladı. Biliyorsunuz, anonim ve limited şirketlerde olağan genel kurul toplantılarının hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılması zorunludur. Türk Ticaret Kanunu'na göre, kamu kurumları ve özel şirketler martnisan aylarında genel kurullarını yapar. Genel kurullarda finansal tablolar, faaliyet raporları, temettü politikaları ve yönetim kurulu değişiklikleri gündeme gelir.
Duyduğuma göre, Hazine Müsteşarlığı ve ilgili bakanlıklar; Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Borsa İstanbul, THY, Merkez Bankası'nın da olduğu kamu kurum ve kuruluşları ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nin yönetimlerine yazılı tebligat gönderdi.
Genel kurulların nisan sonu veya mayıs başına alınması istendi.
Hatırlarsınız, bazı kamu kurumları genel kurul tarihlerini belirleyip ilana çıkmıştı. Şimdi bu tarihler revize edilecek.
Hükümetin stratejik kararını son derece yerinde buluyorum. Mayıs ayında yapılacak genel kurullarda kamu kurumlarının yönetimlerinde değişiklik olup olmayacağını bilmiyorum. Ama olacaksa da bu iş ciddi bir çalışma gerektirir. Şu anda bu çalışmanın yapılabileceği bir ortam yok. O nedenle, yeniden yapılandırmayı referandum sonrası ülkenin yeni siyasi iklimiyle birlikte değerlendirmek daha doğru olacaktır.