Pekin'de düzenlenen G20 Enerji Bakanları Toplantısı için Ankara'dan havalandığımız Türkiye Cumhuriyeti Ata uçağında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'la sohbet ediyoruz. Gündem İsrail ile yapılan mutabakat sonrasında açılacak enerji kartları, Rusya'yla başlayan normalleşmenin getireceği yeni koşullar ve tabii ki uçaktayken öğrendiğimiz İstanbul'da yaşanan hain terör saldırısı... Bakan Albayrak sözlerine menfur saldırıyı kınayarak başlıyor. Terörle mücadeledeki kararlılık mesajı çok net: "Sonuna kadar bu mücadelenin arkasında olacağız. Halkımız müsterih olsun. Güneydoğu'daki, kırsal kesimdeki ve sınır ötesindeki operasyonların temel ruhunda bu var. Bu uzun soluklu bir süreç. Dünyayı da yakan bir süreç. Ama Türkiye kadar bu süreçte mücadele eden ikinci bir ülke yok. Biz önce kendi içimizi temizleyeceğiz. Emniyet ve asker tarihte olmadığı kadar koordinasyon içinde. Bunun neticesini her geçen gün daha iyi alıyoruz. Küresel olarak kimsenin tek başına 'dur' diyemediği bu resim zaman alacak. İnşallah güçlü bir şekilde bunu atlatacağız. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, diliyorum. Yaralılara acil şifalar, ailelere de sabırlar niyaz ediyorum. Allah'ın izniyle, sabırla bunun da üstesinden geleceğiz."
YÜZYILIN 3 TEMEL HADİSESİ
Albayrak, son dönemde küresel resimde yaşanan ve "Belki de yüzyılın istikâmetini değiştirecek" dediği 3 hadiseyi sıralıyor. Dikkat çektiği başlıklardan ilki ABD'de yaşanan terör saldırısı. "Hoşgörü ve özgürlük diyarında artan öfke bugünü, yarını, 5-10 yıl sonrasını nasıl etkileyecek" sorusunu soruyor. İkincisinin İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma kararı olduğunu vurguluyor. Bunun, Kıta Avrupası'nda ekonomik, psikolojik ve sosyolojik etkilerinin olacağını anlatıyor. Üçüncü hadiseyi de "Sözde Ermeni Soykırım Tasarısı ile önemli bir dönemece giren Türk-Alman ilişkileri" olarak sıralıyor. Albayrak, "Bu, 150 yıllık Türk-Alman ilişkilerinde önemli bir dönemeç. Resmi okumaya çalışıyoruz. Almanya, Türkiye ve toplum bunu nasıl görüyor, önümüzdeki dönemde nasıl bir etki oluşturacak?" diyor.
BÜYÜK KIRILMALAR OLACAK
Söz İsrail ardından da Rusya ile ilişkilerde başlayan normalleşme adımlarına ve Ortadoğu'ya geliyor. Bakan Albayrak, geniş perspektiften Ortadoğu resmi çiziyor: "Şahsi görüşüm önümüzdeki 10 yılda Ortadoğu'da küresel ölçekte büyük kırılmalar ve değişimler olacak. Türkiye olarak bu gelişmelerin tam göbeğindeyiz. Bu türbülanslar içinde birlik ve beraberliğini güçlü şekilde devam ettiren, ekonomik istikrarını sağlayan ülkeler bir adım öne çıkacak. Önemli yer değiştirmeler olacak. Kiminin ekonomisi küçülecek, kimininki ise güçlenecek. Doğu-Batı denkleminde bakıldığı zaman bu tablo net olarak ortaya çıkıyor. Dünyanın motor ekonomisi diyeceğimiz, büyümesiyle ortaya çıkan ülkeler ayakta kalacak. 10 yılda gelişen ülkelerin bir kısmı yavaş yavaş geri kalmaya başladı. Son olarak Brezilya'da yaşanan siyasi gelişmeler herkesin malumu. Bizdeki Gezi olaylarına benzeyen bir süreç gelişti. Türkiye bu resmin tam ortasında duruyor. Sonuç olarak süreç yukarı mı evrilecek aşağı mı evrilecek? Son 3 yılda yaşananlara bakın: Gezi olayları, 17-25 Aralık hadiseleri, PKK terör örgütü ile mücadele, 2 yılda yapılan 4 seçim. Bütün bunlara rağmen Türkiye, ekonomik olarak güçlü bir şekilde ayakta kalmaya, büyümeye ve yol almaya devam ediyor. Son dönemde yaşananlar toplumsal bir dönüşümle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. AK Parti olarak bütün bu badireleri halkımızla birlikte doğru okumalar yaparak atlattık, güçlenerek çıktık. Bu sayede terör belasının üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Halkın yüzde 85'i terörün arkasında dış güçlerin olduğuna inanıyor. Tasması başkasının elinde olan bu yapıyı halkımız da gördü."
GÜNEY KIBRIS OLUR MU?
Bakan Albayrak, "Yakın ve orta vadede kazan-kazan modeli çerçevesinde daha önemli adımlar atacağız" diyerek yeni mutabakatların sinyalini veriyor sanki. Biz de Güney Kıbrıs'la bir gelişme yaşanıp yaşanmayacağını soruyoruz. "Kıbrıs'la ilgili müzakereler belirli bir noktaya getirildi. Ancak nihai anlaşma seçim sonrasına kaldı. Seçim sonuçları bize adanın geleceği için bize önemli ipuçları verecektir. Ne kadar uzlaşı, barış ve ekonomik işbirliği olursa bölgedeki ülkeler bundan o kadar olumlu etkilenir. Kıbrıs'la ilgili yaklaşımımız 2004'ten beri ortada. Adanın tamamının ve Akdeniz havzasının menfaatine olan bir anlaşmanın sağlanması önemlidir. Herkesin hakkı mahfuz kalmak kaydıyla geliştirilecek enerji politikaları da adaya olumlu yansıyacaktır" cevabını veriyor.
24 KASIM'DAN SONRA ENERJİDE SORUN YAŞAMADIK
Konu 24 Kasım'dan sonra bozulan ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mektubuyla yumuşayan Türkiye-Rusya ilişkilerine geliyor. Bakan Albayrak, şöyle devam ediyor: "Rusya ile pozitif bir döneme giriyoruz. Enerji konusunda güvene dayalı ve uzun soluklu ilişkilerimiz var. 24 Kasım'dan sonra da bu alanda hiç olumsuz bir şey yaşamadık. Ufak tefek teknik şeyler dışında gaz arzı da dahil sorun olmadı." Peki Akkuyu Nükleer Santrali diyoruz? "Proje bu süreçte durmadı. Belirli bir yavaşlama olmuş olabilir. Ama her iki taraf da karşılıklı olarak yükümlülüklerini yerine getirmek durumundaydı. Bazı yavaşlamalar olsa da biz de Rusya da üzerine düşeni yapıp, süreci devam ettirdi. İlişkiler normalleştiğinde bu süreç daha da olumlu etkilenir" diye yanıtlıyor. Rusya ile doğalgazda tahkim süreci devam ediyor. Albayrak, normalleşmeyle bu konuda da bazı adımların atılabileceği sinyalini veriyor: "Rusya'yla sözlü anlaşsaydık, bu süreç olmayacaktı. İlişkiler normalleşirse mevcut sözleşme kapsamında şartlar altında aynen devam edebiliriz. Bakarız, avukatları zengin etmeye gerek yok."
ÖNCELİĞİMİZ İSTİKRAR VE BARIŞ OLMALI
Pekin'de düzenlenen G20 Enerji Bakanları Toplantısı çerçevesinde "Uluslararası Enerji Gelişimi için Tahminler, Fırsatlar ve Tehditler" oturumunda moderatörlük yapan Bakan Albayrak, "Enerji sorunlarına çözüm ararken, bunların bölgesel ya da küresel istikrara, barışa, huzura olan katkısını öncelik olarak belirlememiz gerekir. Enerjiyi sadece kaynak temini ve yönetimi olarak görmüyor olmamız, bizi daha geniş kapsamlı bir yaklaşım sahibi olmaya götürüyor" dedi. Albayrak, enerji piyasalarının hızla küreselleştiği, fırsat ve risklerin aynı şekilde artış gösterdiği bir dönemde bu konunun ele alınmasının son derece doğru olduğuna işaret etti. Enerjinin son yıllarda dünya gündeminin en üst sıralarında yer aldığına dikkat çeken Albayrak, bir tarafta üretici ve tüketici ülkelere olan etkileriyle değişken petrol fiyatları, diğer tarafta arz güvenliği endişeleri ve kaynaklar açısından zengin ülkelerde devam eden siyasi istikrarsızlık ve çatışmalar bulunduğunu söyledi.
GAZZE'YE HER ZAMAN DESTEĞİMİZ SÜRECEK
İsrail 'le imzalanan mutabakat zaptından sonra enerji kartlarının yeniden açılacağını hatırlatıyoruz. Bakan Albayrak'ın bu süreçle ilgili üzerine basarak vurguladığı en önemli şey bölge halkının yaşadığı ambargo zulmünün yarın (bugün) yola çıkacak yardım gemisiyle rahatlayacak olması. Albayrak, "İnşallah bölge halkının Ramazan Bayramı'nı hakkıyla yaşaması için gemi yola çıkacak. Bizim için gündemin en önemli tarafı bu. Biz, Gazze halkının insanca yaşaması için neler yıpılması gerekiyorsa öncelikle onun peşindeyiz. Gerisi teferruat. Sonrası süreç içinde ortaya çıkabilir: Büyükelçilerin gönderilmesi, ticaretin artması, turizmin gelişmesi, enerji politikalarının oluşması..." diyerek AK Parti'nin duruşundaki netliğin altını çiziyor. Mavi Marmara saldırısının ardından gerilen İsrail ile ilişkilerde 6 yıldır Türkiye'nin taleplerini kabul ettirmek için süreci zorladığını ifade eden Albayrak, "Bugün itibarıyla bu süreç Türkiye'nin taleplerinin karşılanmasıyla neticelenmiş, Gazze ve Filistin halkı için de önemli bir süreç başlamıştır" diyor. Sosyal medyada yazılanlara bakmamak gerektiğine dikkat çeken Albayrak, şunları vurguluyor: "Bölge halkının yaşadığı sıkıntıların farkındayız, bu konuda da her zaman desteğimiz sürecek." Albayrak, mutabakatın Gazze ve Filistin'deki halk ve hükümet tarafından desteklendiğini de hatırlatıyor.
ELEKTRİK İÇİN HEYET GİDİYOR
Bakan Albayrak, mutabakatta yer alan enerji konularına da dikkat çekiyor: "Elektrik santralinin mevcut talebi karşılayıp karşılamayacağı, iletim hatlarının durumu, rehabilitasyon konusu için bir ekip hazıladık. Bu hafta saha çalışması için ekibi göndereceğiz" diyor. İsrail tarafına da üstü kapalı şu mesajı veriyor: "Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin. Barış samimiyet üzerinedir. Savaş söylemini dile getirerek kazanan kimse yok." Leviathan'dan çıkacak gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılıp ulaştırılmayacağını soruyoruz. Bakan Albayrak, "Orada üretimler devam ediyor. Henüz müzakareye başlamadık, bunu müzakereler gösterecek. Bunların hepsi çalışılabilir, düşünülebilir ve tartışılabilir konular" diyor. Enerji haritası açıldığında birçok projenin görüldüğünü, bunların yüzde 90'ının hayata geçmediğini, yüzde 10'unun nihayetlendirildiğini anlatan Albayrak, bir projenin başlatılması için 'maliyet, bölge barışına nasıl hizmet edeceği ve istikrarlı bir ürün olup olmadığı' başlıklarının değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
HIZLI BİR ŞEKİLDE 'TAKE OFF'
Sıra, küresel olayların Türkiye'ye yansımasını geliyor. "AK Parti icracı ve reformist genlerine döndü, taş üzerine taş koymaya çalışan bir hükümet var" diyen Albayrak, şunları vurguluyor: "Bu sıkıntılardan güçlenerek çıkıp önümüzdeki dönemde hızlı bir şekilde 'take off'a geçmek için önemli adımların atılacağını düşünüyorum."