Tesadüf eseri Sofya'da doğan Tuğba Melis Türk, son dönemin en çalışkan oyuncularından biri. İstanbul Aydın Üniversitesi'nde Güzel Sanatlar Fakültesi Dram ve Oyunculuk Bölümü'nden mezun olmadan çok önce oyunculuğa başlayan güzel oyuncu, Kaçak, Şimdi Onlar Düşünsün, Merhamet, Hatasız Kul Olmaz, Sana Bir Sır Vereceğim, Leyla ile Mecnun, Krem, Adını Feriha Koydum, Uygun Adım Aşk, Sevgili Düşmanım, Annem, Senin Uğruna, Arka Sokaklar ve Bez Bebek dizilerinde rol aldı. Laz Vampir Tirakula ve Kolpaçino: Bomba filmlerinde rol alarak sinema dünyasına da adım attı. Son olarak 15 Temmuz darbe girişiminde Gölbaşı'na yapılan saldırıda şehit edilen kadın özel harekatçıları anlatan 7 Melek isimli bir sinema filminde şehit özel harekatçı Demet Sezer'i canlandıran Tuğba Melis Türk, "Önemli bir deneyimdi" diye anlatıyor filmi.
- 7 Melek isimli bir sinema filminde rol aldınız? Çekim süreci nasıl geçti, özel harekattan eğitim almak size nasıl hissettirdi?
- Çekimlerimiz o kadar güzel geçti ki... Çok yorulduk, çok duygulandık ve gün sonunda ortaya çok güzel bir iş çıktı. Şimdi sinemalara çıkması için gün sayıyoruz . Özel Harekat'ta görev yapmış yedi şehit kızımızın gerçek hayat hikayesinden uyarlanan bu filmde yer almak gurur vericiydi. Ülkemizde günümüze kadar şehit verdiklerimizin anısına ithafen yapılan bu projede yer almak beni çok duygulandırdı. Çekimler başlamadan önce, iki hafta boyunca Özel Harekat'tan eğitim aldık. Zorluydu ama onların bu vatan için yaptıkları ve gösterdikleri çabaların anlamını daha da derinden hissetmiş olduk. Filmde her şey gerçekti, bu bana çok heyecan verdi. Üzerimizde üniforma ile birlikte 12 kilo gerçek teçhizatla oynadık. Benim için inanılmaz derecede harika bir deneyimdi.
- Kendinize en çok hangi rolleri yakıştırırsınız?
- Köy komedisini sanırım daha çok seviyorum. Ama dramda oynamayı çok isterim.
- Canlandırmak istediğiniz bir kadın karakter var mı?
- Hayatın büyük zorluklarıyla karşı karsıya kalmış bir anneyi canlandırmayı çok isterim. Bir Karadeniz dizisinde yer almak istiyorum. Ve Karadeniz'in tüm şarkılarını o dizide seslendirmek istiyorum. Geçen yaz çektiğimiz Aşka Dair filmimizde bana Deniz de Kararti Var şarkısını söylettiler. Film çıktığında çok güzel geri dönüşler aldım. Bu beni daha da heyecanlandırdı.
- Sizin hikayeniz Sofya'ya uzanıyor... Ailenizin İstanbul'a geliş öyküsü nasıl?
- Benim hikayem İstanbul'da başlıyor. Annem tatile gittiğinde sadece beni Sofya'da doğurmuş... Öyle denk gelmiş aslında. Annemler yıllar önce Sofya'dan göç etmişler. Babam da zaten Malatyalı, ben her iki taraftan da kültürel olarak da, mizaç olarak da almışım diyebiliriz.
- Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?
- Çocukken aslında. Hatta oyunculuğa da neredeyse çocuk yaşta başlamıştım diyebiliriz. 16 yaşımdan beri mesleğimi severek canla başla yapıyorum.
- İstanbul Aydın Üniversitesi'nde Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Dram ve Oyunculuk Bölümü'nden mezunsunuz. Eğitim almayı neden istediniz?
- Sektördeki insanlar gibi "Güzelsen bir projede olursun" bakış açısını doğru bulmuyorum. Bu yüzden bence eğitim çok önemli. Bir oyuncunun her zaman kendisini eğitmesi gerektiğine inanıyorum.
- Oyunculukta fiziksel görünüm ne kadar önemli?
- Tabii ki ekran önü görsellikle ilgili bir alan. Ama bir oyuncu yeri geldiğinde karakterine göre kilo da alabilir, kilo da verebilir. Oyunculuk bu noktada her şeyin önüne geçer.
- Oyunculuğa ilk başladığınızda Annem dizisinde 18 kilo daha fazlaymışsınız bugünkü halinize göre... O dönemi biraz anlatır mısınız? Nasıl ve hangi motivasyonla kilo verdiniz?
Aslında Annem dizisi benim ilk dizimdi ve orda daha çocuktum, 16 yaşındaydım. Ergenlik kilolarım vardı ve mutluydum da aslında kilolarımla... Sonrasında meslek gereği kilo vermek durumunda kalıyorsunuz aslında. Benim de motivasyonum bu olmuştu.
- Şimdi kilo takıntınız var mı?
- Neden olsun ki, hayat kısa. Gezmeyi, görmeyi, yeni yeni yemeklerin tadına bakmayı çok seviyorum. Kilo alınır, dikkat edince verilir. Önemli olan yaşamdan keyif almak.
IŞILTILI DÜNYAYA KAPILIYORLAR
- Yeni nesil oyunculuk anlayışı hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Şimdilerde bence herkes oyuncu olmak istiyor. Eğitim geri planda kaldı. Çoğu kişi sosyal medyanın ışıltılı dünyasına kapılıp, aslında tam olarak ne olmak istediğini bilmeden bir yola çıkmış halde. Bu yüzden çocuklarıyla ilgili benden fikir alan ailelere ilk söylediğim şey, önce eğitim! Sonrasında da bireyin gerçekten ne olmak istediğine eksilerini de artılarını da bilip karar vermesi.
- Dizi, sinema ve tiyatro hepsi farkı disiplinler. Siz kendinizi en iyi nerede hissediyorsunuz? Neden?
- Aslında ben kendimi tiyatroda da, sinemada da, dizide de; kısacası işimle ilgili olan her alanda rahat hissediyorum. Bunun en büyük nedeni bulunduğum yere göre kabuk değiştirmem ve anında uyum yakalamam. Çalışırken en önem verdiğim şey saygı. Sonuçta kalabalık ortamlarda çalışılıyoruz, herkes birbirini sevmek zorunda değil ama saygı duymak zorunda diye düşünüyorum...
- Kimlerden, hangi ortamlardan ilham alırsınız?
- Sadece ve sadece kendimden.
- Sizinle ilgili çok az kişinin bildiği özellikleriniz var mı?
- Tatlı gıcık ve inatçıyım ama bunu herkes bilir. Zaten o yüzden kimsenin bilmediği bir özelliğim yok...
- Aile senin için ne ifade ediyor?
- Ailem benim her şeyim. Onları çok seviyorum. Beni bu yaşıma kendi doğrularıyla değil beni de dinleyerek, fikirlerime önem vererek getirdikleri için onlara çok teşekkür ederim.