Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PINAR YILDIZ YÜKSEL

Çocuğunuzun özgüveni kontrolden çıkmış olabilir

Etrafındakileri dinlemiyor, tek doğrunun kendisinin söylediği olduğunda ısrar ediyor, beklentileri gerçekçi değil, aşağılayıcı tavırları var hatta zorbalık yapıyor... Siz çocuğunuzun özgüvenli olduğunu düşünebilirsiniz ama bunun adı aşırı özgüven ve faydadan çok zararı var. Hem kendisine hem de etrafındakilere zarar veriyor. Aşırı özgüvenli çocuklar konusunda aileler için bir rehber hazırladık

Aileler genelde çocuklarının özgüvenli olmasını ister. Bu sebeple de sınır koymak yerine, kendini ifade etmesini sağlayacak alanlar tanırlar. Bu kötü bir şey değil. Peki, ya ipin ucu kaçarsa! Çocuğunuz başkasının konuşmasına tahammül edemez hale gelirse! Ya da tek doğrunun kendi söylediği olduğunu iddia ederse! İşi zorbalığa kadar götürenler de var empati yeteneği gelişmeyen de! Bu da zamanla çocuğu, hem kendine hem de etrafına zarar verir hale getiriyor. Biz de Psikolog Tuğçe Betül Şenel ile ailelere rehber olacak bir çalışma hazırladık. Aşırı özgüven nedir, nasıl oluşur, aileler hangi hataları yapıyor? Tüm soruların cevabı haberimizde...


BİR ÇOCUĞUN AŞIRI ÖZGÜVENLİ OLDUĞUNU NASIL ANLARIZ?
Aşırı özgüvenli bir çocuk, dışarıdan bakıldığında kendine çok güvenen, cesur ve bazen çok iddialı gibi görünebilir.
Ancak bu tür bir özgüven, genellikle sağlıksız bir şekilde gelişir ve çeşitli belirtilerle kendini gösterir. İşte aşırı özgüvenli bir çocuğu tanımanın bazı yolları:
1 GERÇEKÇI OLMAYAN BEKLENTİLER
Aşırı özgüvenli çocuklar, kendi yetenekleri hakkında gerçekçi olmayan beklentiler içinde olabilirler. Kendisinin her şeyin üstesinden gelebileceğini, hata yapmayacağını veya başkalarından her zaman daha iyi olduğunu düşünebilirler.
2 BAŞKALARINA KARŞI AŞAĞILAYICI TAVIRLAR
Bu çocuklar, başkalarını küçümseme, eleştirme veya onlara karşı üstün bir tutum sergileyebilirler. Kendilerini diğerlerinden daha yetenekli veya akıllı hissettikleri için, sosyal ilişkilerinde empati eksikliği olabilir. Bu sebeple sosyal ilişkileri genellikle problemlidir.
3 HATA YAPMAYA KARŞI DİRENÇ
Hata yapmak, bu çocuklar için büyük bir travma olabilir. Çünkü hata yapmanın kendilerini başarısız ya da zayıf hissettireceğini düşünürler. Bu durum, yeni şeyler denemekten kaçınmalarına ve gelişimlerini sınırlamalarına neden olabilir. Genellikle iyi gözlem yaparlar ve yapamayacaklarını düşündükleri işlere adım atmazlar.

4 AŞIRI İDDİALI DAVRANIŞLAR
Bu tür bir çocuk, kendi becerilerini abartarak başkalarına sergilemek isteyebilir. Başarılarını sürekli övme, zaferlerini abartma veya bir şeyleri hızlıca ve kolayca yapabileceğini iddia etme eğiliminde olabilir.
5 DUYGUSAL ZEKÂ EKSİKLİKLERİ
Aşırı özgüvenli çocuklar, duygusal zekalarını (başkalarının duygularını anlamak ve empati kurmak) yeterince geliştirmemiş olabilirler. Bu da sosyal ilişkilerde zorluklara neden olabilir. Kendilerini ön plana çıkarma isteği, başkalarına duyarsız bir tutumla birleşebilir. Bu durum bazen zorbalığa kadar gidebilmektedir.
6 ÖZGÜVENLE İLGİLİ AŞIRI SAVUNMACI TUTUM
Eleştirildiğinde veya olumsuz geri bildirim aldığında aşırı özgüvenli bir çocuk, çok savunmacı bir tutum sergileyebilir. Bu çocuklar, kendi hatalarını kabul etmekte zorlanabilir ve eleştiriyi kişisel bir saldırı olarak algılayabilirler.
7 KENDİNİ İSPAT ETME İHTİYACI
Aşırı özgüvenli bir çocuk, sık sık diğerlerine kendisini ispatlama gerekliliği hissedebilir. Onun için bu durum, sadece kendi değerini değil, başkalarına karşı üstünlüğünü kanıtlama meselesi haline gelebilir.


ÖĞRETMENLER VE ÇEVREDEKİ YETİŞKİNLERİN ETKİSİ
Aşırı özgüvenli bir çocuk sınıfta arkadaşlarıyla iletişimde zorlanıyorsa, öğretmenlerin bu duruma müdahalesi oldukça önemlidir. Peki bu duruma nasıl müdahale edebilirler?
Grup çalışmaları: Çocuğun diğer öğrencilerle iş birliği yapmasını gerektiren etkinlikler düzenlenmek, iletişimi olumlu şekilde arttırmak önemli. Bu, onun başkalarının fikirlerini dinlemesini ve onlara saygı duymasını öğrenmesini sağlayabilir. Aşırı rekabet içermeyen çalışmalara dahil etmek, grup içerisinde eşit görevler vermek herkesin eşit derecede kendini değerli hissetmesine yardımcı olabilmektedir.
Model olma: Empati ve saygı konusunda rol model olmak kıymetli. Sınıfta karşılıklı anlayış ve iş birliğini teşvik eden bir ortam hazırlamak olabilecek problemlerin önüne geçebilir.
Sınırları belirleme: Çocuğa, kabul edilemez davranışlarının sonuçları olduğunu açıkça belirtin. Örneğin, arkadaşlarına saygısızlık yapan bir çocuğa, davranışlarının sınıf içindeki olumsuz etkilerini açıklamak ve sorularla onu düşünmeye teşvik etmek önemli. Ayrıca sınıf düzeninde eşit davranmak aşırı özgüvenli çocuğun baskın olmasının önüne geçebilmektedir.
Gerçekçi geri bildirim vermek: Başarılarını takdir ederken, desteklenmesi gereken alanlarını da geri bildirim olarak vermek. Her zaman en iyisini olamayacaklarını ve bunun doğal bir durum olduğunu konuşmak.
Aşırı özgüvenli çocuklar genellikle arkadaşlarını yönlendirme veya yönetme eğiliminde olabilir. Bu durum, akran ilişkilerinde çatışmalara ve hatta zorbalığa neden olabilmektedir.

Çevresindekiler bireyler bu gibi durumlarla başa çıkmak çocukları doğru yönlendirmeleri önemlidir. Bunu yaparken, iş birliği ve paylaşımı destekleyen oyunlar önerilebilir. Oyunlarda ve çalışmalarda çocuğa, arkadaşlarının fikirlerini dinlemenin de bir liderlik özelliği olduğunu açıklamak süreci doğru yönetmede faydalı olabilir. Ayrıca aileler ve öğretmenler, çocuğun sosyal becerilerini geliştirecek eğitimler ve etkinliklere yönlendirmek, sosyal ortamlarda bulunmasını sağlamak süreç açısından faydalı olabilecektir.
Aşırı özgüven, çocuğun gelişimi açısından dengelenmesi gereken bir durumdur.
Ailelerin ve çevrenin bu konuda bilinçli bir tutum sergilemesi, çocuğun sağlıklı bir özgüven geliştirmesine katkı sağlayacaktır.
Özgüven ve sınırlar arasında kurulan bu denge, çocuğun hem bireysel gelişimini hem de sosyal uyumunu destekler.


ÇOCUKLARIN AŞIRI ÖZGÜVENLİ OLMASINDA AİLELERİN ROLÜ
Çocukların özgüvenli olmaları önemli bir durumdur. Ancak, aşırı özgüven genellikle sınır koyma konusunda eksiklikler yaşayan ailelerde gördüğümüz bir durum olmaktadır. "Çocuğum özgüvenli olsun" düşüncesiyle, hatalarını görmezden gelmek veya sürekli övgüyle yaklaşmak, çocuğun benmerkezci bir tutum geliştirmesine neden olabilir.
Örneğin:
❙ Abartılı övgü: Çocuğun sıradan bir başarısını sürekli "mükemmel" olarak tanımlamak, onun gerçekçi olmayan bir öz değerlendirme yapmasına yol açabilmektedir. Ayrıca sadece sonuç odaklı övgü yapmak çocuğun çabasından çok sonucuna odaklanmasına sebep olabilmektedir ancak bizlerin istediği sonuç değil süreç odaklı bir övgü vermektir.
'' Çabalaman çok kıymetli, bunu başarmak için çok emek veriyorsun.'' Gibi.
❙ Sınırların eksikliği: Ailelerin kuralları net bir şekilde belirlememesi ve çocuğun her istediğinin yapılması, onun başkalarının haklarına ve düşüncelerine saygı duymamasına neden olabilir.


AİLELER NE YAPMALI?
1 Dengeli övgü: Çocuğun başarılarını takdir ederken aynı zamanda gelişime açık alanlarını belirtin. Örneğin, "Bu ödevini hazırlarken çok emek verdin, ama bir dahaki sefere daha detaylı bir plan yapabilirsin."
2 Sınır koyma: Çocuğun neyin kabul edilebilir olduğunu bilmesi için aile içinde kurallar belirlenmeli. Bu kurallar tutarlı bir şekilde uygulanmalı.
3 Empatiyi teşvik etme: Çocuğunuzun başkalarının duygularını anlamasını sağlayacak örnekler verin ve bu tür davranışlarını ödüllendirin.
4 Hatalarla yüzleşmesine izin verin: Çocuğun hata yapmasını engellemeye çalışmak yerine, bu hataların sonuçlarıyla başa çıkmasını öğretmek kıymetli adımlardan biri.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA