ABD'de yapılan bir çalışma, annelerin tüm ev zihinsel yükü görevlerinin yüzde 71'ini üstlendiğini göstermiş. Peki, ev zihinsel yükü ne demek? "Evde her şeyin yolunda gitmesi için düşünme, planlama ve organize etme sorumluluğu demek. Yemekten faturalara, çocuklanın okul ihtiyaçlarından aile etkinliklerine kadar her detayı önceden düşünmek ve hatırlamak..." diyor çocuk doktoru Elif Pınar Çakır, namıdiğer 'güncelanne'. Onun paylaşımlarına bayılıyorum. Tespiti de çok güzel, "Evdeki CEO kadınlar, her şeyin eksiksiz ilerlemesini sağlayan gizli kahramanlar." İşte bizim hikaye de bu noktada başlıyor. Geçtiğimiz hafta hastanede geçti. Bir yakınım ciddi bir ameliyat geçirdi. İşte bu süreçte biz de hastanede bolca vakit geçirdik. O sırada ziyaretçileri misafir edip, geçmiş olsun dileklerini kabul ettik. Tabii, onlarca kadın ile sohbet etme fırsatım da oldu. Yeni tanışanlar birbirlerine neler yaptıklarını, işlerini soruyorlardı. Biri avukat, biri sigortacı, biri gazeteci derken, ablam da (emeklidir) kendi için "Ben de evimin CEO'suyum" dedi. Herkes önce anlamaya çalışıp sonra bolca güldü. En sonunda da onayladılar. Aslında hepimiz aynı zamanda birer CEO'yduk.
TAM ZAMANLI KOORDİNATÖR
Sabah çocuk uyandırılıyor, kahvaltı hazırlanıyor, servise bindiriliyor, hemen hazırlanıp işe gidiliyor, işte bolca çalışılıp akşam ne pişirsen diye kafada plan yapılıyor. Öğretmenle telefon görüşmesi, ödevlerin uygulama üzerinden kontrolü, yine uygulamadan yarın için gerekli etkinlik malzemesi varsa onların takibinin yapılması, servis takibi, eve gelince ne yiyeceğinin belirlenmesi, iş çıkışı trafikten sonra market alışverişi, eve koşturarak gelerek ortalığı toplayıp yemek yapmaya koyulmak, ödevler, etkinlik zamanı, çocukların banyosu, uyutulması, uyuturken kitap okunması, çantasının yerleştirilmesi derken nerde uyuyakaldığı belli olmayan bir anne... Bir sonraki gün aynı rutin... Hatta evde yardımcı ya da dadı olması fark etmiyor. Onların da organize edilmesi anneye düşüyor. Bu rutinin her eve göre eklemesi çıkarması olabilir ancak genelde böyledir. Erkek rutinin neresinde? diye sorarsanız, sanırım cevabı zaten şu anki gülümsemenizin altında yatıyor.
ÜLKEMİZDE KADININ CEO'LUK ALANI DAHA GENİŞ
Gelelim başka bir detaya... Bizim ülkemizde kadınlar sadece evinin CEO'su mu dersiniz? Hayır tabii ki, eğer kadının annesi yaşıyorsa genelde o evin de CEO'su kız evlat oluyor. Anne ve babasının evinin fatura takipleri, hastane randevuları, ilaçların alınması, nasıl içileceği, varsa diyetlerinin takibi ve lojistik destek genelde kız evlatların görevidir.
Bir diğeri de çocuklar büyüdü ve evlendi. Genelde anneye yakın ev tutulur. Anne dayanamaz ve yaptığı yemekten çocuklarına mutlaka götürür. "İşe gidiyor, çocuklar yorulmuştur" deyip öğle saatinde gidip evlerini temizleyen anneler de var. Torunları olunca genelde ona bakma görevi anneannelerindir. Yani, evlatlarının evini CEO'su da annelerdir.
Peki, biz kadınlar bu kadar görevi bir arada nasıl yürütüyoruz? Mecburiyet mi, sorumluluk mu yoksa ustaca üzerimize yüklenen bir görevler zinciri mi? Sonrası tükenmişlik sendromu; "Çok dırdır ediyorsun! Ne çok hastalanıyorsun! Biraz kendine bak! Nereye, ne koyduğunu neden unutuyorsun?" gibi cümleleri duymak oluyor.
SORUMLULUK PAYLAŞILMALI
Peki, bu kadar sorumluluğu almak ne kadar doğru? Evde eşin görevi, çocukların görevi ne olacak? İş bölümü yapma öncesinde pek işe yaramayacak, haklısınız. Ama inat edip, evin her bireyini sorumluluğuna alıştırmak, bunu yaparken yılmamak önemli. "O yapana kadar ben bitirmiş olurum" deyip tekrar işi üzerine alma konusunda sabırsız olmamak lazım. Üstelik sorumluluk sahibi çocuklar daha sağlıklı yetişkinler haline dönüşüyorlar, unutmayalım. Zaten CEO'lar da her şeyi kendileri yapmazlar. En iyi CEO'lar etrafındakileri özelliklerine göre görevlendirip çalıştırabilenlerdir. Bu yüzden CEO'luğun hakkını verip, evde adil ve verimli bir iş bölümü kurmamız gerekiyor. CEO'lar da kahve içer hanımlar, hem de sıcak kahve. O kahve hepimizin hakkı. Şimdi toparlanıp kendimize gelelim. Sağlıklı bir aile için annenin sağlıklı olması gerekiyor. Aşırı sorumluluk maalesef ki, ruh ve beden sağlığını olumsuz etkiliyor. En ideali, ileride kendi yaşamlarını size bağımlı olmadan sürdürebilecek çocuklar yetiştirmek. Eşlerin de birbirini düşünerek sorumluluklarını paylaşması sevgi ve saygıyı arttırır. Hadi, CEO'luğumuzu tekrar gözden geçirelim.