Jean Baptiste de la Salle, 1651'de Fransa'nın Reims kentinde zengin ve ünlü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Kusursuz bir dinsel eğitim gördüğü için, istese 14. Louis döneminin başlarında kilisenin ruhban sınıfında çok önemli bir konuma yükselebilecektir. Ama 1679'da, doğduğu kentte yoksul çocuklar için parasız bir okul açmayı düşünür ve bekâr erkeklerden bir topluluk kurarak bu düşünü gerçekleştirir. 1870'de Türkiye'de çalışmalarına başlayan 'Frerler'in kurduğu Saint- Joseph Lisesi'nin 140 yıla yayılan hikâyesi böyle başlıyor. Frerler, 1853'te Lazaristlerin yönetimindeki Saint-Benoot'dan ayrılarak o zamanlar 'Petit-Champs' diye bilinen, sonradan 'Pera Palas'ın inşa edileceği Tepebaşı'na yerleşirler ve Pera, Yüksekkaldırım ile yerleştikleri binada üç okul kurarlar. Lise, 1863 yılında şimdi bulunduğu Moda'ya taşınır. Lisenin 1900'de 287 öğrencisi bulunmaktadır. Bunların çoğunluğu Rum ve Ermenidir, fakat alt sınıflarda Türk-Müslüman öğrenci sayısındaki artış da dikkat çeker. Türk-Müslüman öğrenciler arasında Ali Fuat Cebesoy, Deli Fuat Paşa'nın oğulları Reşit, İslam ve Hayrettin beyler ile Reşit Saffet Atabinen ilk akla gelenlerden... Ve Mustafa Kemal de 1896'da yaz tatilini geçirmek için gittiği Selanik'te Frerlerin açtığı Fransızca kurslarına devam edecektir. Saint-Joseph Fransız Lisesi, bugünlerde 140. yılını kutluyor. Bu kapsamda Türkiye'nin ilk Doğa Bilimleri Merkezi'nin açılışı, geçen cumartesi günü gerçekleştirildi.
DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ
Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Bernard Emie'nin açılışını yaptığı merkez, Türkiye'nin bu çaptaki ilk Doğa Bilimleri Merkezi niteliğinde. Türkiye'nin en geniş doğa bilimleri koleksiyonunu içeren Doğa Bilimleri Merkezi, 140 yıllık uzun bir çalışmanın ürünü. Bir yüzyıldan fazla bir süre önce dönemin Saint-Joseph Lisesi'nde çalışan Frerlerin çabalarıyla Türkiye topraklarından örnekler toplanarak bir araya getirilen zengin fauna koleksiyonu, Osmanlı sultanlarının özel fermanlarıyla verdikleri "Anadolu'da yaşayan her hayvan türünden ikişer tane avlama," izniyle hayat buluyor. Laurent ve Yaprak Chapdelaine'in yürüttüğü projede, koleksiyonların restorasyonunu Xavier Filoreau üstlenmiş. Binlerce hayvan türünün farklı tekniklerle doldurulduğu merkezde, Anadolu'da ve dünyada soyu tükenmiş türler sergileniyor. Sualtı dünyası canlıları, memeliler, kuşlar, eklembacaklılar ve binlerce farklı kayaç türünün bulunduğu tematik sergi, ülkemizdeki zengin biyo-çeşitliliğe dikkat çekerken aynı zamanda bu çeşitliliğin ne kadar hassas ve insan etkinliklerine karşı ne denli savunmasız olduğuna da tanıklık etmekte... Saint-Joseph Fransız Lisesi'nin 140. yılı kutlamalarının bir başka etkinliği ise Şiir Fısıldayan Komandolar'ın gösterisi... İnsanlığın kulaktan kulağa gelişmiş ve farklı görüş açılarının potansiyel bir bütünü olduğunu düşünen Olivier Comte, önce bir 'Fısıltı Manifestosu' yazar, ardından 2001'in ocak ayında Paris'te 'Şiir Fısıldayan Komandolar' adıyla bir sanat grubu kurar. İzleyicilerin kulaklarına şiirsel metinler ve metaforlar fısıldayan sanatçılar, bunu 3-4 metrelik çubuklar kullanarak yapar. Farklı dillerde şiirler fısıldayan bu aykırı sanatçıların gösterisi kısa sürede Fransa ve Avrupa'da büyük ilgiyle karşılanır. Saint-Joseph Fransız Lisesi'nin 140 yıllık tarihi içinde, önce dayısının ardından oğlum Alican'ın sekizer yıl yaşanmışlıkları da benim adıma ayrıca bir sevinç ve mutluluk kaynağı... Nice 140 yıllara Saint-Joseph liseliler...