Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Kuşlar’ın anısına

Kuzgun Acar’ın Kuşlar’ını bilirsiniz. Seyhun Topuz’un onun anısına ürettiği çarpıcı düzenleme, SSM’de kendisiyle selfie çektirmenizi bekliyor!

Yıllarca İMÇ'nin (İstanbul Manifaturacılar Çarşısı) önünden geçerken bakıştık Kuşlar'la. Şehrin adeta simgelerindendir.
Zaman içinde gördüğü kaçınılmaz tahribat sebebiyle, Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı tarafından izinle yerinden çıkarılıp restorasyon amacıyla korunmaya alınmıştı bu eser 2013'te. Üç yıllık restorasyon çalışmasının ardından da babası Kuzgun Acar'ın (1928-1976) kaybının 40. yılı vesilesiyle Emirgan'a, Sakıp Sabancı Müzesi'ne sayfiyeye gelmişti 2016'da.
Tebdili mekânda ferahlık sahiden de var, muazzam yakışmıştı SSM'nin Boğaz manzaralı Fıstıklı Teras'ına... Ama sayfiye hayatı bir yere kadar, şehir geri bekler tabii.
Evvelki hafta SSM'nin cennetsi bahçesine ve Boğaz'ın benzersizliğine bakan o duvara, onun anısına yapılmış yeni bir misafir yerleşti. Seyhun Topuz'un Kuşlar-Soyut Kompozisyon'dan ilhamla ürettiği Kuzgun Acar Anısına isimli eseri. Antrasit renkli duvar üzerinde bakır malzeme ve fırın boyayla gerçekleştirdiği dokuz parçalık düzenlemesi.
Kalabalıkların bazı öncelikli kaygılarına seslenmemiz gerekirse: Bu çarpıcı eser aynı zamanda fevkalade Instagram dostu! Malum, artık bazılarımızın sergi gezmekten anladığı, her bir eserin önünde selfie çekmek. Bol 'layk' neredeyse garantili. Hele ki beyaz giyerseniz eserle mükemmel biçimde bütünleşme imkânı bulursunuz. Kırmızı, sarı güzel patlar, siyah-beyaz çizgi olur, bej ve toprak tonlarından kaçınmak lazım, boğar.

BOL ÖDÜLLÜ SANATÇI
Adını Ahmet Güneştekin kadar sık ve bol duymuyor olmamız yanıltmasın, Türkiye heykel sanatında önemli yeri olan bir isim Seyhun Topuz. O yıllardaki adıyla İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Heykel Bölümü'nde Hüseyin Gezer Atölyesi'nden mezun. 70'lerin son ve 80'lerin ilk yarısında New York'ta çalışmış, yurt içi ve dışında pek çok karma sergiye katılmış, 14 tane kişisel sergi açmış bol ödüllü bir sanatçı.
Geometrik soyut çalışmalarıyla tanınıyor, "Heykele resim kadar anlam yükleyemeyiz, çok yönlü göndermeler olsa bile bunlar forma gömülüdür, kelimelere gelmez" diyor. Bu eseri Kuzgun Acar'a derin bir saygıyla büyük keyif alarak ürettiğini söylüyor, "İzleyicinin Kuzgun'a göndermeler bulacağı bu eser, benim dışavurumcu tavrımın dinamizmiyle şekillendi" diyor.
Peki SSM Müdürü Nazan Ölçer ne diyor? Bu işi gelenekselleştireceklerini söylüyor: "Heykel sanatının kitlelerle iletişim kurmasını sağlayan değerli iki sanatçının eserlerini müzemizde sergilemek bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Bu sergiyi takiben heykel sanatının önemli temsilcilerini, her yaz müzemizin bahçesinde sanatseverlerle buluşturmaya devam etmeyi diliyoruz."

SSM'DEN BİRKAÇ NOT

Eserin sergilendiği duvarın muhakkak arkasına da bakın. Düzenlemenin bir parçası arka tarafa uzanıyor sarmaşık gibi ve duvarı/insanı kucaklıyor hissi yaratıyor ki çok hoş.
SSM'deki Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey sergisi de çok kıymetli. Müze koleksiyonundaki Osman Hamdi Bey tabloları için yapılan bilimsel analiz ve konservasyon sonuçlarını görüyorsunuz burada.
MSA'nın restoranında kaju humus, pancar ravyoli gibi vicdan azabı vermeyen hafif lezzetler de bulabilirsiniz, kendinizi dana kaburgalı bun ya da kuzu kokoreçli tako ile de şımartabilirsiniz. Ya da iyi bir kahvenin yanına yanık cheesecake...
Yüzyüzeyken Konuşuruz'un şarkıda dediği gibi: Kuşlar uçar, günler koşar, yaz geçer... Kuşlar göçer, günler koşar, yaz geçer... Geçmeden yani 1 Ekim gelmeden gidin; yerinde görmek gibisi yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA