Kaçabilenler tatilde. Kalanlar işinde-gücünde, klimalı ofisinde, olmadı vantilatörlü evinde... Aylaklık peşindekiler de ya esmesi hayaliyle açık havada, deniz kenarında, parkta, bahçede ya da klimadan medet umarak kafede, AVM'de...
Halbuki hazır İstanbul tenhalaşmışken, günlük güzergâhların dışına çıkmak insanın dünyasını değiştirir. Brezilya'daki çocuk köyüne, Tazmanya'daki kaptan köşküne, Japonya'daki müzik okuluna, Kanada'daki sanat müzesine gitmek uzun iş. İtalya'daki dikey ormanı görmek daha imkân dahilinde ama şüphesiz ki en zahmetsizi İstanbul Büyükçekmece'deki Sancaklar Camii.
Nedir bu saydıklarımızın ortak noktası? RIBA'nın (Royal Institute of British Architects) seçtiği, dünyanın en mükemmel tasarımlı 20 yapısından biri olması.
Bu ilk aşama. Eylülde dörde düşecek finalistler, kasımda da 2018'in RIBA Uluslararası Ödülü'nü kazanan belli olacak. Bakalım EAA-Emre Arolat tarafından tasarlanan Sancaklar Camii, 'kare as'tan biri olabilecek mi? Her halükarda bol vakit ayrılmış telaşsız bir geziyi hak etmiyor mu?
***
ALLAH BAŞKA DERT VERMESİN
"Hayatımın en büyük derdi bavul hazırlamak. Çünkü gittiğim yerler farklı iklimlerde, katılacağım yerler hep farklı" diyor.
"Bana yapılanları, söylenenleri, hataları hemen unutabilirim. Affedebiliyorum yani bu huyum çok güzel. Ama bazen de acı çektiğim oluyor. Bu huyumu hem seviyorum hem de sevmiyorum" diyor.
"Çeşme'de, İstanbul'da, nerede olursam olayım, bir anda bütün gözler bana dönüyor. Sonuçta hareketlerime dikkat etmek zorunda kalıyorum. Biri fotoğrafımı çekiyor. O sırada bir şey yiyorsam, acaba ağzımı çok mu açtım diye geriliyorum" diyor.
Allah Şeyma Subaşı'ya başka dert, keder, tasa, sıkıntı vermesin.
***
YER BODRUM DA, YIL KAÇ?
Maça Kızı'nda silahlar çekilmiş, ortalık karışmış (Kaç etti?). Öğle saatlerinde iki grup arasında kavga çıkmış, yaşı daha genç olan grup karşı tarafa silah çekmiş, pek çok kişi mekânı terk etmiş.
Demet Akalın, Sahne İstanbul Türkbükü'nde (İsim yeter!) konser vermiş. Bir hayranı, sahneye halı göndermiş (Meğer aynı kişi daha önce de halı hediye etmişmiş).
Gülben Ergen'in şezlongda sevgilisine sarılırken gözünün/dikkatinin adamın cep telefonunda olması çok konuşulmuş. Türkbükü'ne dönen Süreyya Yalçın'ın, Swarowski taşlarla süslü plaj kıyafetinin ağırlığı 7 kiloymuş! Bu Bodrum haberleri bir tek bana mı bayat geliyor?