Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Arkadaş edinmek ve sürdürmek

Kaç arkadaşınız var? Tanıdığınız, arada sırada görüştüğünüz ya da sosyal şeyler paylaştığınız kişileri kast etmiyorum. Facebook ya da Twitter'da hiç tanımadığınız halde arkadaş hanenizde yazanlar da değil sorduğum. Gerçekten arkadaş olduğunuz kişilerden bahsediyorum. Hemen her gün çocuklarımıza iyi arkadaşlar bulmalarını, arkadaşlıklarını sürdürmelerini ve onlarla iyi geçinmelerini öğütlüyoruz. Peki, acaba biz nasıl arkadaşlıklar kuruyoruz ve kaç kişiyle karşılaşıyoruz? Fakat hepsiyle arkadaş olmuyoruz. Tüm beğenilerinizin ortak olduğu birini bulmak zor. Beraber film izlediğiniz arkadaşlarınız başka, alışveriş yaptıklarınız başka ya da kitaplardan konuştuklarınız başka olabilir. Birkaçını birden ortak yapabildiğiniz arkadaşlar bulabildiyseniz gerçekten şanslısınız. Arkadaşın ruhsal beklentilerinizi de karşılaması gerekir. Mutluluğunuzu, sevincinizi, üzüntünüzü, acınızı anlayabilen, sizin de onunkileri anladığınız birileri iyi arkadaşlarınız olabilir. Benzer olgunluğa ulaşmış olanlar bir araya gelir. Aslında çocukluğundan beri arkadaş edinme zorluğu olan kişilerin, erişkin dönemde benzer özellikleri göstermesi şaşırtıcı değil. Oysa çocuklarımızın arkadaşlık kurmaları için yaptığımız müdahaleler farklı oluyor. Bizim arkadaşlarımızın çocuklarıyla arkadaş olmalarını istiyoruz. Onların ne kadar uyuştuklarını önemsemiyor ya da biz uyuşuyorsak, onlar da uyuşur diye düşünüyoruz. Bir ortama girdiğinde hemen kendisine arkadaş bulmalarını bekliyoruz. Bir çocukla oynamak istemediklerinde 'çok ayıp ama' diye kızıveriyoruz. Kendimizin o sırada orada bulunan herkesle konuşmak isteyip istemediğimizi aklımıza bile getirmiyoruz. Bir çocuk için akran ilişkisi yaklaşık üç yaşından itibaren önemli. Bir yandan sosyalleşmeyi, diğer yandan etkileşimle gelişimi sağlar. Ergenlik döneminde ise akran ilişkisi çok daha büyük önem kazanır. Çünkü ergenlik dönemiyle birlikte, aileden çok arkadaş odaklı bir yaşam başlar. Ergenliğin başlangıcında grup arkadaşlıkları, ortalarına doğru daha yakın arkadaşlıklara dönüşür. Son dönemde ise uzun süreli arkadaşlıklar kurulur. Yaşımız ilerledikçe, beğenilerimiz filtrelerden geçip özelliştikçe, ilgi alanlarımız sabitleştikçe, kendimizi daha iyi tanıdıkça ve diğer insanları daha kolay değerlendirme becerisi kazandıkça, arkadaş bulmak zorlaşıyor. Bulunabilenler ise çok değerli. Önemli olan bu arkadaşlıkları sürdürebilmek.

OLUMSUZ ÖZELLİKLER DE PAYLAŞILIR
Arkadaşlık fedakârlık gerektirir mi? Fedakârlık kelimesini çok farklı kullanabiliyoruz. İster arkadaşımız, ister yakınımız olan biri için bir şeyler yapmanın adına fedakârlık diyerek, karşılık bekliyoruz. Oysa ilişkiyi sürdürmenin temel koşullarından biri, karşılıklı isteklere saygı duymak. Bir arkadaşınız istiyor diye, bir yere gitmek, ancak gidilen yerde zarar görecekseniz fedakârlık sayılabilir. Yoksa bu, istenerek yapılmış bir paylaşımdır. Arkadaşlar, diğerinin istediği her şeyi yapmalı mı? Arkadaşlardan beklentiler, arkadaşlığı sürdürmenin temeli olarak algılanınca, arkadaşlık bir yük haline gelebilir. Oysa arkadaş olarak seçtiğimiz kişiyle paylaşmak istediklerimiz sadece bizim arzularımız olmamalı. Arkadaşlar, aynı zamanda birbirlerinin olumsuz, başkalarını rahatsız eden davranışlarını değiştirir. Arkadaşlar birbirleriyle deneyim, düşünce, istek ve korkularını paylaşır. Arkadaşlık kurmak ve sürdürmekde zorluk çekiyorsanız, kendinizi değerlendirmenizde yarar var. Eğer çocuğunuzun bu tür bir sıkıntısı varsa, kendinizle birlikte onu da değerlendirin. Çünkü gerçek arkadaşlar edinebilmek ve bu arkadaşlıkları sürdürmek, kişiyi geliştiren en özel etkenlerden biri.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA