Cahiliz. Belki etrafı katmadan birinci tekil şahıs konuşmalıyım. Ama dönüşte hasbıhal ettiklerimden anlıyorum ki yalnız değilim, cahil çok! Maşukiye'yi defalarca duymuş ama hiç gitmemiştim. Dahası, haritayı açıp bakmamıştım da. Yıllar önce (2008) Canım Ailem dizisiyle meşhur olan Kartepe'yle yakınlığını da bilmiyordum (Şebnem Bozoklu'nun Meliha rolünde çılgınca parladığı Uğur Yücel'li dizi hani. Mertcan'ı ufacık da olsa bir tatile, Kartepe'ye götürmek isterlerdi hep ama aksilikler, terslikler bırakmazdı yakayı)...
BAHARLIK-YAZLIK
Kartepe, adını yalanlamaz biçimde kara, kışa, yapılan otel ve kayak pistleriyle karkış sporlarına daha uygun. Ama deniz manzarasına sahip ve dağ turizmine elverişli olduğu için bahar-yaz aylarında da gideri var! Sapanca Gölü'nün kıyısında ve Kartepe zirvesinin eteklerinde olan Maşukiye ise çılgın bolluk bereketteki yeşiliyle daha baharlık-yazlık sanki. Hava 40 dereceyken bile buz gibi akan mini 'şelale'lere hele, bu mevsimde kimsenin itirazı olmaz herhalde. Gitmenin bu kadar kolay olduğunu bilmiyordum doğrusu (Şimdi Mertcan için daha da üzüldüm!). Bostancı'dan bir saatten az fazla (hadi bol bol bir buçuk saat diyelim) sürdü ki sıradan bir köprü geçme süresinden fazla değil bu biliyorsunuz. Maşukiye, Kocaeli sınırları içinde. Kartepe ilçesinin beldesi olarak geçiyor. İki de mahallesi var: Soğuksu ile Çınarlı. Eski adını pattadanak söylemek kolay değil: Voçbe Hable. Kafkas-Rus savaşları sonucu Kafkasya'nın sahil kısmı Çerkesleri, bugünkü Soçi ve yakınlarında yaşayan -yine telaffuzda zorlanıyoruz- Ubıhlardan Öçbe Murat Bey liderliğinde kurulmuş. 1860'larda. Çerkeslerin Ubıh-Abhaz ve Adige boyları yerleşmiş önce köye. Daha sonra Lazlar ile Karadenizliler gelmiş ve sonuç, bugünkü belde. Kurtuluş Savaşı komutanlarından Hasan Paşa var; Maşukiyeli önemli değerlerden. Kim o? Leyla Atakan'ın babası. O kim peki? İzmit Belediye Başkanlığı yapan Leyla Atakan, Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanı aynı zamanda... Maşukiye'nin İzmit'e uzaklığı 20 km sadece. Kuzeyinde Sapanca Gölü var. Güneyinde Kartepe ve Samanlı dağları. Görülecek yerler arasında Kirazlı Yaylası ile Aygır Deresi muhakkak sayılıyor. Yürüyüş yolları, çay bahçeleri, alabalık restoranları bol... Alabalık aman aman lezzetli bir balık sayılmaz. Kiremitte yaptıkları denenebilir ama bizim gittiğimiz Vadi Restaurant'ın kiremitte köftesi daha tatminkârdı mesela. Yine kiremitte/güveçte mantarı ve peyniriyse bayağı lezzetliydi. Ama en baştan çıkaranı, göz ve ruh doyuranı hiç şüphesiz o yeşillik... Yeşilin 50 tonundan oluşan bir sonsuzluk hissi yaşatıyor bu atmosfer insana. Egzotik bir bölgedesiniz sanki; Hindistan'ın güneyinde olsanız koparıp tabak niyetine kullanacağınız yapraklarıyla, muz ağacı bile var. Alabildiğine orman ve aralardan fışkıran sularla, cennet tasavvuru bu olsa gerek...
AŞIKLAR DİYARI
Biz evvelki hafta, Göçmen Börekçisi'nin Kocaeli Körfez'deki fabrikasını gezdikten sonra gittik Maşukiye'ye. İstanbul'da hava 40 dereceye yakınken, buradaki şelaleciğin suyu çivi gibiydi. Gayet sempatik ve gayet de romantik ortamın tadını sadece Arap turistler çıkarıyor gibiydi ama... Kocaeli'nin en mühim mesire yeri halbuki burası; ayrıca bütün Marmara Bölgesi'nin de en önemlileri arasında geçiyor. Bir de 'Âşıklar Diyarı' diye biliniyormuş. O niye ki acaba? Kökünden mi? 'Maşuk', sevgili (erkek) demek; 'maşuka' da (kadın)... E çok makul bu 'Âşıklar Diyarı' benzetmesi. Zira Hülya Koçyiğit & Ediz Hun ya da Emel Sayın & Tarık Akan'vari bir edayla, ağaçların arasında saklambaç oynayarak eski bir Yeşilçam filmi uyarlaması çekilebilir burada, ortam o derece müsait. İstanbulluların pek de aklına gelmediği için eşe dosta, aileye, patrona yakalanmadan mis gibi kaçamak yapılabilir bir de, aklınızda olsun. Âşıklara, sevgililere, nişanlılara, ateşi harlamak isteyen karıkocalara, aile birliğini zamklamak peşindeki çocuklulara duyurulur!