Midilli, Yunan adaları içinde gitmesi en kolaylardan... Kimi ada uçak aktarması, kimi tekne isterken, burası Ayvalık'tan bir feribot biletine bakıyor.
Son derece rahat, ucuz, leziz, ayrıca çok da büyük bir ada. E ulaşım da böyle kolay olunca, bizim millet birkaç yıldır Midilli'yi pek seviyor.
Fakat ne hikmetse, koca ada tek bir yerden ibaretmiş gibi davranıyor, varsa yoksa Molyvos. Akşamları böyle olması anlaşılır bir şey de, gündüzler nasıl geçiyor?
Molyvos'ta doğru dürüst girmelik deniz yok ki...
Peki nereden denize girmeli Midilli'de?
Mytilini mi? Şehir merkezinde, icabında ayak sokmadan bitirelim tatili diyorsunuz o zaman. Sigri mi? Aman diyeyim, liman orası. Skala Sikaminias'ta mı? Ne alakası var, orada ancak ıstakozlu makarna yenir.
Petra mı? Sıra sıra şezlonglar vaatkâr ama rüzgâr, dalga, kaldırılan kumlar eşittir pis değilse de bulanık. Anaxos mu? Keza, zaten de komşu. Plomari mi?
İki dakika mesafedeki Agios Isıdoros düzgün bir plaj, üç adımlık Melinda da tatlı ama Plomari'nin de esas uzosu meşhur.
Eressos mu? Olabilir tabii ama popülaritenin getirisi, gönüllerden götürebiliyor: Burası hep kalabalık, bir de şezlongsuz. Makri mi? Lokantasıyla beraber iyi bir seçenek, tamam, hem de o kadar kalabalık değil. Ama Midilli'nin en iyi denizi bunların hiçbiri değil.
İki favori sahil var pek çoğumuz için; biri Vatera, öbürü Eftalou.
Vatera, güneyde. Alabildiğine uzun bir sahil, sürahiden boşaltmışsınız gibi berrak, serin bir su. Burası hâlâ tam keşfedilmemiş bölgelerinden adanın.
Birkaç konaklama, birkaç da yeme içme yeri var sadece. Şemsiye, şezlong eksikliği çekilmiyor ama sıfır lüks. Son derece mütevazı, ucuz, gayet de tenha.
Pazar günleri bile denizde iki başınıza kalabiliyorsunuz.
Eftalou, kuzeyde. Molyvos'a çok yakın, biraz doğusunda. Eftalou'da deniz şıkır şıkır ama giriş bazı yerler sorunlu.
Buna karşılık bir Golden Beach var ki burada of of of!
Arabayla bir noktaya kadar gidiyor, sonra güç bela manevra yapıp park ediyor ve başlıyorsunuz yürümeye. Biraz yokuş aşağı, sonra da merdivenlerden (Her inişin akşam bir de çıkışı var tabii ama korkutmasın, zorlayıcı değil ve de fazlasıyla değer). Golden Beach'in denizi, kristal. Serin, hatta Antalya/Kıbrıs müşterisi için soğuk. Acayip canlandıran, kendine getiren, bardağa koyup içmelik nefis bir su...
Kum, şemsiye, şezlong beklemeyin.
Ama gayet iyi bir lokantası ve gün boyu tüneyebileceğiniz rahat sandalyeleri var. Rahat batarsa, kayalıklardan yürüyüp termal keşfi de yapabilirsiniz.
Burası Vatera'dan bir gömlek lüks!
Çocuklar ve çocuklu aileler kumu sevdiği için burayı tercih etmiyor, dolayısıyla da sessiz. İnip çıkması biraz meşakkatli olduğu için kitle daha genç.
Su soğuk olduğu için de meraklısı geliyor, çorbaya girerken bile 'Ay ay ay, dondum, dondum' yapan nazlılar uğramıyor.
Yemekler gayet düzgün. Kara tahtaya her gün ufak değişikliklere uğrayan menüyü yazan arkadaş ise titiz hatta takıntılı bir kaligrafi ustası!
Seyri büyük zevk!