Adı, Trafikte Sorumluluk Hareketi'ymiş. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koordinasyonunda ve TÜVTÜRK'ün desteğiyle hayata geçirilmiş. Okulların kapanmasıyla beraber arabayla tatile gidenlere ve de bayramda yine arabayla yola çıkanlara seslenmiş. Güvenli seyahat için şunu şunu yapın, bunu bunu yapmayın demiş. Üzülmeyin, üzmeyin demeye getirmiş. 10 tane madde sıralamış:
1. Arabanın bakımı, muayenesi, seyahat öncesi temel kontrolleri, tamam mı hepsi? Su, yağ, lastik, aydınlatma, klima, trafik belgeleri, ilkyardım çantası, var mı eksik?
2. Emniyet kemerleri bağlandı mı? Koltuk ve ayna ayarları kontrol edildi mi?
3. Hız göstergesine bakılıyor mu? Trafik kurallarının izin verdiği sınırlara uyuluyor mu?
4. Arada mola veriliyor mu? Direksiyonda uzun saatler ve insani sınırlar zorlanıyor mu yoksa? Sakın!
5. Yoldaki trafik ışıkları, levhaları, işaret ve işaretçileri, yaya geçitleri, dikkat ediliyor mu bunlara?
6. Şoförün cep telefonuyla ilişkisi bitti mi? Olmaz. Bitsin.
7. Yoldaki diğer şoförlerle atışma, kapışma, muhtemel hatalara misilleme yapma tipi saçma çocukluklar tarihin karanlıklarına gömüldü, değil mi?
8. Uyumuş, dinlenmiş. İlaçsız, alkolsüz. Şoför sağlam, dinç ve temiz mi?
9. Görüşün asgariye indiği gece yolculuğu, eyvah! Mecbur muyuz? Şart mı?
10. Maazallah bir kazaya karışma ya da rastlama durumunda ilk önce can ve çevre emniyetine dikkat edileceği biliniyor mu? Allah korusun da panik anlarında bilinenler unutuluyor mu? Aman!
TATİLDE JAPON MUTFAĞI
Tatilde en çok ne yenir? Karpuzla peynir? Pide, gözleme, çiğbörek? Karnıyarık, pilav, cacık? Salatalık, domates, biber? Dondurma ve sütlü mısır? Hepsi afiyetle silinip süpürülür evet ama 'Her gün baklava börek olsa yenmez' diye de boşuna laf icat edilmemiş, arada alengirli lezzetler de talep edilebilir, normaldir. Ediliyor demek... Ki tatil beldelerimizde bir Japon esintisi hissediyoruz. En kuvvetli esenler şöyle galiba: Önce Bodrum, Yalıkavak'tayız. Robert De Niro ile neredeyse onun kadar ünlü şef Nobu Matsuhisa'nın sahibi olduğu efsane Japon restoranı Nobu; New York, Londra, Tokyo gibi dünyanın 'en' şehirlerinden sonra, geçen yaz Türkiye'de Bodrum Palmarina'da açılmıştı. Marinanın burun tarafında, alabildiğine deniz manzarasında... Bu sezon dekorasyon yenilendi, öğle ve akşam yemeklerinin yanı sıra partiler ve özel davetler de oluyor. Ne yiyeceksiniz peki? Şef Nobu Bey'in bütün dünyada meşhur ettiği Black Cod Miso (Morina Balığı, Yuzu Miso Sos ile) türlü çeşit sashimi, tempura vs var tabii ki. Unutmamanız gereken öncelikle şu: Japon mutfağı suşiden ibaret değil. Yine Bodrum'da, bu defa Gölköy- Türkbükü tarafındaki Cennet Koyu yakınlarındayız. Mandarin Oriental'daki Japon restoranı Kurochan, Londra'daki Kurobuta'nın akrabası. Yine The Independent 'ın övgüler düzdüğü şef Scott Hallsworth'un imzasıyla. Biftek tataki, Somon sashimi pizza, Izgara Jumbo karidesler test edildi, yıldızlı pekiyi aldı. Manzarası ve ambiyansıysa takdirlik! Son olarak Göcek'e uzanalım. D-Resort Göcek'teki Q-Lounge, ünlü Japon restoranı Zuma'nın mimarları tarafından tasarlanmış. O da şahane manzarada çağdaş Japon mutfağı sunuyor; izayaka konseptli sade bir menüsü var. O da nesi derseniz: Bizdeki meyhaneye, mezeye, Cem Yılmaz usulü "Little little into the middle" sistemine tekabül ediyor.
BU MÜZELERE TEBRİĞE GİTMELİ!
Alkışlıyoruz, gururlanıyoruz: İstanbul'dan iki tane müzemiz, TripAdvisor'dan '2015 Mükemmellik Sertifikası' aldı: İstanbul Modern ile Sadberk Hanım Müzesi. İnternette sondaja girmeden tatil plan programı yapmayanlar bilir (Ki artık tersi kaldı mı, bilmiyorum): TripAdvisor, dünyanın en büyük seyahat sitelerinin başında geliyor (60 milyonun üstünde yorum, aylık 50 milyonu aşan ziyaretçi, düşünün). Dünyanın dört bir yanından insanların paylaşımlarıyla büyüdüğü için de, neye bakacağını bilen iki göz, gayet güvenilir sonuçlar elde edebiliyor buradan. TripAdvisor 'Mükemmellik Sertifikası'nı da dünyanın her köşesinden gezginler adına veriyor. Yani insanların gezerken tecrübe ettiklerine dair yorumları ve puanlarıyla belli oluyor ödülün kime gideceği. Asıl kıymetli olanlar böyle halktan çıkan ödüller. Müşteri memnuniyeti demek bu... Yoksa falanca kurum, filanca mühime ödül veriyor da ne oluyor, hiç. Ama burada görüyoruz ki, gelen turistler memnun kalmış İstanbul Modern'den de, Sadberk Hanım'dan da. Sevmiş, beğenmiş, iyi hizmet almış, etkilenmiş, takdir etmiş, övgüye layık bulmuş. İlk fırsatta ikisine de tebriğe (hem oturmaya hem gezmeye) gitmeli.