Harflerle aranız iyi mi? Ya şekillerle? Okuma yazmayı erken mi söktünüz? Bulmaca çözmeyi sever misiniz? Hafızanıza güveniyor musunuz?
Özellikle de görsel hafızanıza? Cevaplar 'evet'se, Halkidiki'yi arabayla gezmek büyük keyif olacak. 'Hayır'lar çoğunluktaysa, geçmiş olsun!
Halkidiki'nin üç ayağı var. İpsala'dan çıkıp da Alexandroupolis'i (Dedeağaç) geçip gidiyorsanız, ilk ayak olan Athos'ta yerleşim yok, manastırlar var.
Ortadaki ayak olan Sithonia'ya geçersek, buranın yeşili bol, doğası güzel, plajları çeşit çeşit... En bilindik kasaba, Neos Marmaras. Merkezi, Ruslara hitap eden rüküş kürkçülerle, kokusuyla bile midenizi yakabilecek fast food'cularla, kitsch tadı bile vermeyen döküntü dükkânlarla dolu. Ama sizin işiniz orada değil, sahilde. Neos Marmaras'ın sahilinde kalmanız, vakti orada geçirmeniz lazım. Güzel denizli, curcunadan uzak, küçük otellerin ve tek elin parmaklarını geçmeyecek sayıda lokantanın olduğu bir sahil burası. Ve de güneş harikulade biçimde batıyor: Mercandan şeftaliye, yavruağzından kavuniçine...
Halkidiki'nin bize göre en sondaki Kassandra yarımadası, en renkli ve turistik ayak. Camgöbeği tonlarda Maldivlervari bir kartpostal deniziyle karşı karşıyasınız.
Afitos'un ya da Kallithea'nın sahiline gidin; durum değişmiyor: Görüntü olarak nefis ama serin ve derin deniz arayanların mutlu olacağı bir yer değil pek.
Buna karşılık sıcak ve sığ deniz, yanında da kum isteyenlerin, şenlikli plajları sevenlerin canı. Çeşitli oyunlarla çıldırdıkları, bellerine kadar suyun içinde saatlerce muhabbete daldıkları bir küvet sanki! Çocukların halini varın siz düşünün. İnsanı ambale edecek kadar çocuk dostu bir sahildeyiz! Çakma çanta, gözlük, takı vs satıcılarının çığırtkanlığı da cabası.
AKŞAM PROGRAMI BELLİ
Kallithea, Kriopighi, Polichrono, Pefkohori... Hangi durakta kaldığınızın pek önemi yok; akşam programınız belli. Kürkçülerle dolu küçük çarşılar ve insanı çağırmayan lokantalarda bir şey bulamayıp, Alaçatı'yı çağrıştıran taş evleri, tatlı takı dükkânları ve sevimli lokantalarıyla çok daha albenili bir yer olan Afitos'a fırlatıyorsunuz kendinizi. Ve kılçıkları tamamen alınıp arasına maydanoz döşenmiş ızgara sardalyalarla deliriyorsunuz.
Hakkınız!