Eveet, 'evet' mevsimi açıldı, herkese hayırlı olsun! Teras, havuz başı, bahçe, kır düğünü isteyenler için haziranla eylül arasının önemi ayrı. Düğün dernek yerine sadece bir imza taraftarıysanız da, balayına hayır demezsiniz. Çiçeği burnunda çiftin baş başa çıkacağı tatilden daha tatlı ne olabilir? Evlilik paketinin en cazip yanlarından biri bu balayı... Fakat nereye gidilecek? Hayati bir karar bu. Kimse nasıl olsa boşanıp üç kere daha evlenirim diye oturmuyor masaya ve sonradan hesaplar şaşsa da normal şartlarda düşünülen, tek bir balayı hakkı olduğu. Ömür boyu hatırlanacak, 30 sene sonra bile anlatılacak, fotoğraflarına 48 bin 286 kere bakılacak, çoluk çocuğa gösterilecek tek bir balayı... Peki neresi? Turizm dünyası, taze çiftleri oranın burası olduğuna ikna peşinde dört bir koldan... Tur şirketlerinin balayı paketleri, 'romantik destinasyon' vaatleri, özel indirimleri... Otellerin tavlayıcı odaları ve servisleri... Dergilerin dosyaları... Food and Travel dergisi de Mayıs sayısında bir 'Balayı Dosyası' hazırlamış. Turkuaz suların hem altında hem üstünde keyif çatmak isteyenleri Maldivler'e, sadece yeni eşin değil vahşi doğanın da kucağında uyumak isteyenleri Patagonya'ya yönlendiriyor. Pürüzsüz, şık, filmlerdeki gibi bir romantizm peşindekileri Capri'ye, rüya sahilde ille masaj da olsun diyenleri Tayland'a... Karakterinize, hayallerinize, hobilerinize göre artırabilir; en klasiklerden Paris, en fotojeniklerden Küba, en çentik atılacaklardan Macchu Picchu diye sonsuza kadar sayabilir, dünya haritasını açıp parmak basabilirsiniz. Balayında gidilecek yerler listesinden çok 'Aman siz siz olun, vazgeçin, ne olur ne olmaz' listesi yapılabilir belki: Montenegro'da kızların bacak boyu, Rio'daysa popo modeli yeni gelinleri zora sokabilir zira! Bazılarına göre Maldivler bile tehlikeli bölge. Pek çok genç kızın gönlünde Singer dikiş makinesinin yerini alan Maldivler, esasında tek bir kartpostal fotoğrafından ibaret çünkü ve sabah pembe kokteyl, öğlen mavi kokteyl, akşam yeşil kokteyl içmekten başka fazla bir heyecan yok. Dolayısıyla balayında sıkıntıdan boşanma aşamasına gelen çiftler olduğu rivayet ediliyor! Her nereye giderseniz gidin, şunu unutmamak lazım: 'En romantik' diye bir yer yok, o sizin içinizde, aranızda... İcabında Edirne'ye gidersiniz ve nasıl da romantik olabildiğine inanamazsınız!
VENEDİK'TEN İSTANBUL'A, GONDOLDAN KANCABAŞA...
İstanbul'un köprü trafiğinden asgari hasarla çıkmanın en zevkli çaresi, deniz yolu... Vapur, motor, deniz otobüsü... Hız önemli tabii ama arada başka nostaljik araçlarla sefa imkânı da bulsak, fena mı olur? İstanbul'un şehir kültürüne kafa yoran en kıymetli isimlerden (Aynı zamanda Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı Başkanı) Dr. Sinan Genim ne diyor? "Hız çağındayız, elbette deniz altından bağlantılar, metro veya lastik tekerlekli ulaşım için yeni çalışmalar yapılır ve desteklenmelidir. Ama geleneksel ulaşım araçlarımızı, kayıkları, şehrin simgesi yandan çarklı vapurları, piyadeleri, kancabaşları da İstanbul sularında görmek Osmanlı'nın deniz kültürünü yaşatacak, turizmimize ayrı bir zenginlik ve renk katacaktır" diyor. 25-26 Mayıs'taki III. Uluslararası Osmanlı İstanbulu Sempozyumu'nda 'Osmanlı ve Boğaziçi'nde Kayık' konusunda bir sunum yapacak Dr. Sinan Genim. İşte bu dediklerini de, o sunum öncesinde diyor. Dünyadan da o hep imrendiğimiz örnekleri hatırlatıyor: "Venedik geçmişten kalan gondol kültürünü devam ettirirken, bizim geleneksel ulaşım araçlarımızı unutmamız doğrusu gücüme gidiyor. Günümüzde gondol veya kayık gibi ulaşım araçlarını günlük ulaşım için kullanmamız mümkün değil. Artık hız çağındayız ve yavaşlığa tahammülümüz yok. Ama yine de gondol Venedik'in simgesi ve pek çok insan ona binmeyi istiyor. Biz niye geçen yüzyılın yandan çarklı vapurlarından birkaç tane yapıp, Boğaz veya Haliç gezileri için kullanmayalım? Diğer yandan İstanbul'da ulaşım için denizi daha fazla kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. Boğaz'ın iki yakası arasında 15 dakikada bir ring sefer yapılmalı. Venedik, Hong Kong ve Singapur yapmış. Biz neden yapmayalım?" Hayatı boyunca Anadolu yakasında oturup Avrupa yakasında çalışmış, ayrıca da Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'ni gezip Osmanlı'nın o şık vasıtalarına hayran kalmış biri olarak canı gönülden: Keşke...
BİRKAÇ GÜNLÜK KAÇAMAKLAR
23 Nisan'ın perşembeye, 1 Mayıs'ın cumaya, 19 Mayıs'ın da salıya gelmesi, 3-4 günlük tatil satışlarını artırmış. Bunu tahmin edebiliriz ama kalanında Tatilsepeti.com'un yalancısıyız; yaptıkları araştırmaya göre bu birkaç günlük kaçamaklarda tercih edilen yerler şöyleymiş: Yurtiçinde Sapanca, Şile, Ağva gibi İstanbul'a yakınlar... Kemer, Belek gibi sıcaklığı garanti denize girme bölgeleri... Karadeniz, Kuzey Ege ve Kapadokya'ya paket turlar... Yurtdışındaysa bir vizesizler, iki klasikler... Sapanca demişken, buradaki Richmond Nua Welness-Spa, 2015 Avrupa'nın En Lüks Destinasyon Spa Ödülü'nü kazandı. 'Lüks arınma' bir tür oksimoron sanki ama meraklısının aklında olsun.