Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Urla'da turlayalım!

Geçtiğimiz hafta sonu Urla'daydık. Alaçatı'nın İstanbullu şıklığından uzak ama yine de Instagram'lık bu tatlı Ege kasabasında, huzur bulmak dışında neler yapılabilir?

İşi gücü, çoluğu çocuğu 'halledip', ilk fırsatta kendini bir Ege kasabasına atıp orada yaşlanma hayali kuranlardan mısınız? Yoksa gezip dolaşıp en nihayetinde kürkçü dükkânına (Kürkçü dükkânı = İstanbul) dönmek isteyenlerden misiniz?
Ne kadar bunalsam, kızsam, küfretsem de, ben ikinci gruptanım.
Şimdilik. Ama huzuru Ege'de bulanları da anlamıyor değilim. Hakikaten bir huzur, sükunet, rahatlık, saadet, böyle muhtelif hoşluklar geliyor insanın üstüne o taraflarda...
Urla, İstanbul'un enerji emme özelliğinden şikayetçi şehirlilerin, yerleşmek için seçtikleri sahil kasabalarından.
Alaçatı gibi havalı ve 'yapılı' bir stili yok, çok daha kendi halinde. Öyle iki adımda beş ünlüyle karşılaştığınız piyasa meydanları da yok, onun yerine mahalle kahvesinde ahbaplık edebileceğiniz sokak köpekleri var. Daha bir otantik, diyelim.
Ama endişe etmeyin; günü pembe batırabileceğiniz Instagram fonları ve 'Nasıl yani Toscana'da mıyız' dedirten sürprizli yerleri de yok değil.
Urla'da azıcık turlama imkânı olduğunda, bu aşağıdakiler es geçilmesin diyip listeleyeyim; işte şahsi 'kare as'ım:

1. PAZARIN EN POPÜLER ÜRÜNÜ TEMBELLERE KARIŞIK OT:
Urla'da hafta sonu iki gün pazar kuruluyor; hem cumartesi hem de pazarları yeşil şemsiyelerin altında yeşilin 40 tonundan bir vaha. Mevsim itibarıyla bir enginar cennetiydi geçen hafta. Bu en dekoratif, en fotojenik sebze; tazecik, körpecik, çok çiçekti.
Şevketibostan, yabani kuşkonmaz ve çağla da baharlık imrendiricilerdi.
Ama buradaki pazarı diğerlerinden ayıran bir ürün var ki, hakkında ne düşüneceğini bilemiyor insan. Hemen her tezgâhta doğranmış bir ot yığını görüyorsunuz. Yıkanmış ve doğranmış.
Böreklik, gözlemelik, kavurmalık, boranilik karışık ot deniyor. 12 çeşit ot: Arapsaçı, körmen, ebegümeci, çobandüdüğü, gelincik otu, ısırgan otu, pancar, ıspanak, pazı, radika, pırasa, maydanoz, rezene... Sayınca 12 değil 13 ediyor üstelik; uğursuzluğa karşı önlem almışlar herhalde!
Şimdiiii bir yandan dâhiyane bir fikir bu çünkü onca otu yıkamak ölümcül bir şey malum. Ama öbür taraftan da arkadaki leğenlere baktığımızda görüyoruz ki, pazarcıların yıkamaktan anladığıyla bizimki pek aynı değil!
Bir de vitamini uçup gitmiyor mu o arada? Belli ki hayatın kolaylaştırılması gözünü karartmış kadınların; çok talep olduğunu söylüyor esnaf ve torba torba bu ot kokteylinden alıyor millet.

2. BEĞENDİK ABİ'NİN ORİJİNALİNDE ÇALKAMA:
Burası Urla'nın en ünlü lokantası. O kadar iyi iş yapıyor ki, geçen yıl Alaçatı'da da dükkân açtı. Çarşı içindeki (Malgaca Pazarı) yeri; vitriniyle başınızı döndüren ferah bir esnaf lokantası.
Bariz kadın egemenliği var. Handan hanım, kocasının Beğendik Abi adıyla açtığı lokantada aşçı kaçınca kolları sıvayıp girmiş mutfağa. O kadar alkış almış ki tencere yemekleri, Beğendik Abi'nin yanına Handan Hanım'ın Mutfağı diye de yazdırmış ve de kadın elemanlarıyla işin hep başında. Hemen her tattığınız lezzetli; çeşitli otlarla yapılan bir tür fırın mücveri olan çalkama hele, ennnfes.

3. KLAZOMENAİ ANTİK KENTİNDE ZEYTİNTAĞI İŞLİĞİ:
Klazomenai, Urla'da bulunan tarihi İyonya kenti. Hatta Urla'nın doğusundaki sahil şeridi için kullanılan Kilizman ismi buradan geliyor. Klazomenai, terrakotta lahitleri ve siyah figürlü yerli seramikleriyle nam salmış, önemli bir seramik merkezi kabul ediliyor. Kentin kalıntıları Urla'nın İskele Mahallesi'nde, denize komşu tarlalarda ve Karantina Adası'nda bulunuyor.
Klazomenai, zeytinyağı ticaretinde de isim yapmış. M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen zeytinyağı işliği, bilinen en eski zeytinyağı üretim tesisi. Biz işte bu işliği ve depoyu gezdik; adamların ta o zamanda ne acayip bir sistem kurmuş olduğuna hayret ettik.

4. GÜN PEMBE BATARKEN SAHİLDE MEZE VE BALIK:
Değişik otlar, tavlayıcı mezeler, leziz deniz mahsulleri, taze balıklar, oh! Geçen sefer Yengeç'te yemiş ve memnun kalmıştık, bu defa Adres Balık'a gittik. Favalı enginarı, ot kavurması, kalamarı pek nefisti. Zaten güneş batmaya yakın pembeden leylağa, kavuniçinden mercana şahane bir renk cümbüşü sunarken, tekne direkleri süper grafik yaparken, yani ortam Instagram'a hizmet ederken; kayıkların, balıkçıların dibinde envaiçeşit mezeyle dolu bir sofraya çökmekten daha keyifli kaç şey var? Mis.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA