Ligin ilk yarısı geride kaldı. Ama devre sonu yaklaştıkça özellikle hakem kararları güven ortamını zedeliyor. Daha önceki dönemde Türk futbolunun en önemli problemi, hakemlerin ve kararların yanlı olup olmadığı tartışmasıydı. Tüm Türk futbol kamuoyunun beklentisi özellikle Mahmut Özgener federasyonunun beklenen güven ortamını tekrar sağlamak yönünde olmasıydı. Kulüplere verilen cezalar konusunda federasyonu kutluyorum. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan cezaları çatır çatır verdiler. Belki verilen cezaların miktarını tartışabiliriz ama federasyonun bu konudaki kararlı ve dirayetli tutumunu da övmek gerek. Ama son birkaç haftada yaşanan olaylar bizleri üzdü. Özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın hakemler ve federasyon aleyhinde sarf ettiği sözlerden sonra ardı ardına büyük hakem hataları yaşanmış olması tüm futbolseverlere "Acaba" dedirtti.
Mesela geçen hafta oynanan ve Ankaragücü'nün çizgiyi geçen topunda golün verilmemesi ve bu maça Halis Özkahya'nın atanması MHK'nin tutumunu anlaşılmaz kılıyor.
'MASUM' DEMEK SAFLIK OLUR
Geliyoruz en son haftaya... Trabzon için maç daha altıncı dakikada bitiverdi. Yarım metrelik, bir metrelik ofsaytları zaten fazla tartışamıyoruz, tartışmıyoruz da. Ama Trabzon'da 3.5 metrelik ofsaytı yanlış kaldırıp ve Trabzon'un golünü engellemenin masum bir yardımcı hakem hatası olduğunu düşünmek fazlaca saflık olur. Peki yardımcı bu bayrağı kasten mi kaldırdı? Bunu da iddia etmek insafsızlık olur! Ama şurası gerçek ki o yardımcı hakem ve başka maçlardaki nice yardımcı hakemler bazı şeylerden çok etkileniyorlar.
MHK ve federasyona burada büyük görevler düşüyor. Bu ülke sizleri Türk futbolundaki huzuru ve güveni tekrar sağlayın diye göreve getirdi. Özellikle geçen yıl ve bu sezon başı neredeyse yapılan tüm hataları 'masum hakem hatalarıdır' diye yorumladık ve toplum da böyle algıladı. Ama 4-5 takımın şampiyonluk yarışında mücadele edeceği ikinci devrede her konuda çok dikkat etmelisiniz.