Tarih 4 Mayıs 2005. Yer Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı'nın evi. Bıçakcı, ben ve Ahmet Güvener kahve içiyoruz. Saat 03.00'lere gelmiş. Bıçakcı ve Güvener beni MHK Başkanı yapmak için ikna etmek istiyorlar. Ama ben kabul edemiyorum. Zira benim için henüz erken. O sırada Ahmet Güvener, Ufuk Özerten'in adını ortaya atıyor. Bıçakcı "Olabilir" diyor. Ben ise "Mahzuru yok" diyorum.
Ufuk Özerten, Ahmet Güvener tarafından telefonla aranıyor. Ufuk göreve atlıyor. Sonra ben konuşuyorum. Bana diyor ki, "Beni göreve layık gördüğünüz için sizlere teşekkür ederim. Ama ben hakemden anlamam. Ben salam ve kavurma işi yaptığım için sucukçuluktan anlarım" diyor. Ve sonra ilave ediyor: "15 yıllık dostum olarak sana yalvarıyorum. Lütfen beni eleştirme!"
Aradan aylar geçiyor. Ve Ufuk yüzüme söylemeye cesaret edemediği şeyleri yangından mal kaçırırcasına dünkü basın toplantısında söylüyor.
Ey Ufuk Özerten!
Sen değil misin yıllar yılı İlhan Cavcav'ın maaşlı elemanı olarak Gençlerbirliği Kulübü'nde çalıştığını söyleyen? Niye peki şimdi benim televizyonlarda profesyonel olarak çalışmamı eleştiriyorsun?
Sen değil misin, bayram, seyran değilken Galatasaraylı olduğunu açıklayıp hakemlere ters manyel vererek onları etkileyen? Sen değil misin, hâlâ Gençlerbirliği delegesi olarak kongrelerde boy gösteren? Var mı dünyada senin gibi delege olup da hâlâ MHK Başkanlığı yapan?
Yine basın toplantısında Abant'taki seminere hakemlerle yüzleşmemek için gelmediğimi söylemişsin. Ama yalan söylemişsin. Benim bir yakınımın çok ağır hasta olduğunu bildiğin halde bu iftirayı atmak niye?
Yine öfke ve intikam kokan basın toplantısında Dereli, Papila gibi bazı hakemlerin beni geçebileceklerinden endişe duyduğum için onları eleştirdiğimi söylemişsin. Peki onlara yurt dışından maç gelmesin diye uğraşan, onların gittikleri maçta başarılı olmamalarını temin eden ben miyim?
Üst düzey hakemlerinin hata üstüne hata yapmalarının nedeni nedir Sevgili Ufuk? Serdar Tatlı prensindi. Onu niye FIFA yapmadın? Hadi cesaretin varsa açıklayın göreyim. "Yabancı dil bilmiyor" diyeceksin. Sen FIFA hakemlerinin kaç tanesinin yabancı dil bilmediğinin farkında mısın?
Ayrıca soruyorum; son sekiz yılda o bahsettiğin hakemlerden herhangi biri bırak Şampiyonlar Ligi'ni, bırak önemli bir organizasyonda maç yönetmeyi, UEFA Kupası'nda Mart ayında hiç maç yönettiler mi?
Benim uluslararası sahadaki başarılarımı hasbelkader olarak nitelendirmişsin. Utan Ufuk utan!
Aç da arşivlerde sen ve senin gibilerinin top toplayıcı bile olamayacağı San Siro, Wembley, Parc des Princes, Münih Olimpiyat, Old Trafford gibi statlarda kaç defa düdük çalmışım bir bak!
Senin hakemlerin Liechtenstein'da, Lüksemburg'da, Malta'da bir maç yönettiklerinde zil takıp oynarlarken ben üç kıtada maç yönettim. Üstelik, sen de o zamanlar federasyonda üye değil miydin?
Bu terbiyesizlik, bu kıskançlık niye Ufuk?
Sebebi çok açık. Çünkü altyapın yok. Çünkü hakemliği bilmiyorsun. Eğer Sayın İlhan Cavcav elinden tutmasaydı sen şu anda neredeydin Ufuk? Yıllarca kulislerle bir yerlere gelmeye çalıştın. Hâlâ hakemlere bir "Sucuk esnafı" gözüyle bakıyorsun. Böyle baktığın için de hakemin kalitesiyle sucuğun kalitesini karıştırıyorsun.
Belden aşağı vurdun, sana şimdilik bu kadar söylüyorum. Ama önümüzdeki haftalar daha ne defterler açılır orasını bilemem.
Sezon başı sandın ki, kabadayılıkla hava yaparsın. Ama yapamadın. Santra Programı'nda özellikle Fatih Altaylı'dan tokat gibi lafları yerken kuzu gibiydin değil mi Ufuk? O zaman neredeydin ey kabadayı Ufuk? Attın mı, mangalda kül bırakmıyordun.
Senin asıl görevin benimle kişisel mücadele yapmak değil. Senin asıl görevin Türk hakemlerinin doğru dürüst maç yönetmeleri. 11 hafta geride kaldı. Sence hakemlerin nasıl Ufuk? Ama cevabın sucukçu Ufuk'un söyleyeceği gibi "Mal taze. Baharatı eksik. Ama et iyi" gibi olmamalı. Senin hakemlerinin performansları felaket Ufuk! Tıpkı senin gibi. Her geçen gün batıyorsun ve üstelik işini yapacağına medyaya pabuç gibi dil uzatıyorsun.
Dili uzat uzatmasına da ama hakemlerin işlerini doğru yapsınlar. Sonra seni ben bile kurtaramam.
Aslında doğrusunu söylemek gerekirse pek kurtarmaya da niyetim yok Ufuk.