Memleketimdeki gibi bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağsa dedim o gün.
Toprak doya doya ıslansa.
Yağmur rahmettir, yağmur berekettir, Yağmur güzelliktir, yağmur saflıktır...
Ne de güzel kokar yağmurdan sonra toprak…
"Sığınacak bir yer aramasam" derken gök yarıldı sanki.
Biz yağmura ve gelecek sele dalmışken, adam 'Feriştahınız gelse geri adım atmayız' dedi.
"Atma kardeşim!" dedim ben de.
Mesele anlaşıldı ama!
'Yemeye devam!'
'Alınsın' diyen vekiller bile çark etti.
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar görevden alınınca 'badem gözlü oldu' yani.
Millet her şeyin farkında.
Neyse!
***
Şimdi sırada hangi belediye var?
İstanbul Şişli, Adana Seyhan, Mersin Yenişehir.
İzmir ve malum ilçeleri de.
Ama şimdi Bakırköy Belediyesi'nin adı geçiyor.
Hani Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesini evinde geçirdiği Bülent Kerimoğlu var ya; işte onun belediyesi…
Orayı 'rüşvet' kanser hücresi gibi sarmış…
Metastaz etmiş.
Üstelik rüşvet de tarifeli.
Dolmuş fiyatlarını belirten liste gibi rüşvetin de bir listesi var.
Boşuna değil Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk yapan belediye başkanlarını savunması…
İşin içinde mangır var, mangır.
CE HA PE'li vekillerin, alınması için hakkında rapor düzenlediği başkanı Kemal savunuyorsa burada ince bir tezgâh var demek ki.
Battal İlgezdi olayındaki gibi.
Vallahi insanın aklına her şey geliyor…
Bakırköy Belediyesi'nde rüşvetin tarifesine bakın:
İmar dosyaları için kot istikamet rölevesi 200.000 dolar.
İnşaat ruhsatı alabilmek için 150.000 dolar.
Alınan kot istikamet sayesinde fazladan kazanılan kapalı alanlar için, kazanılan alanın her metrekaresi 1000 dolar.
***
Rakamlara bak be!
Bu tarifeye göre bir iş kaptın mı köşeyi döndün demektir.
Bir de 'bağış' adı altında kesilen cezalar var.
Bu da başkan ve başkan yardımcısının söylediği kişilere elden veriliyor.
CHP Genel Merkez yöneticileri bile bile rüşvet çarkına göz yumuyor.
İddiaya göre CHP yöneticileri de işin içinde…
Ağız bu torba değil ki.
Konuşan konuşana yani.
Veli Ağababa, Gürsel Tekin ve Ensar Öğüt de rüşvet çarkından ve büyük ranttan haberdarmış.
***
Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul'u, Ankara'yı alma hayalleri kursun…
Varsın milleti aptal sansın.
Durum hiç de öyle değil.
Şöyle bir hava da estiriyorlar şimdi:
"Sadece CHP'li başkanlara operasyon yapılıyor."
Kendilerini bu şekilde mağdur ve mazlum göstermek istiyor kurnazlar.
Görevden el çektirilen AK Partili belediye başkanlarını ise bilerek görmüyorlar.
Mesela Adana Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk, Kayseri Sarıoğlan Belediye Başkanı Ali Osman Yıldız, Ankara Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan…
Örneğin Alemdar Öztürk tutuklandı.
Bolu'nun Taşkesti beldesinin AK Partili Belediye Başkanı Saim Çevik de.
Neyse…
***
Seçim yaklaştıkça, rezillikleri ortaya çıktıkça kudurmuş çakala dönecekler.
Çünkü hiçbirinin tutar dalı kalmadı.
Serseri mayın gibiler.
Baksanıza Meral Akşener'e…
Saygı Öztürk'e;
"Tokat ve Konya'da silahlı eğitim kampları bulunduğunu duyuyoruz, bu iddialar söyleniyor. Bunların seçim döneminde rol alacakları, istenmeyen bir sonuç çıkması halinde karışıklık yaratacakları yolunda yoğun söylentiler var" dedi.
Yazıklar olsun…
Bu sözler ancak iç savaş isteyen birinin ağzına yakışır, devlet adamına değil.
'Söyleniyor' demek ne demek Meral Hanım?
Dedikodu ile milletin kafasını bulandırmak içişleri bakanlığı yapmış birine yakıştı mı şimdi?
Bulursun kampı, çekersin fotoğraflarını, suçüstü yaparsın olur biter…
Dedikodu ile siyaseti ise FETÖ yapar…
Neyse…
Çok sözümüz var 'meydan'la ilgili…
'Meydan okumak'tan, 'meydanı boş bulmak'tan, 'meydandan çekilme'ye kadar…
Meydanlar biraz da gönlümüze benzer.
Sınırsız ve sonsuzdurlar…
2019'da kim meydanlarda kalacak, kim kaçacak göreceğiz.