Yüzme bilmeden ömrünü denizde geçiren adamlar vardır bizde.
Hatta bir sinek için fili bile vurabiliriz.
Savaştan kaçmayız.
Aksine cephenin önündeyiz…
Kendimiz için bir şey istemeyiz ama arkadaşımız için canımızı bile veririz.
Uzmanız, 90 derece meyilli araziye 10 katlı bina dikeriz.
Annemize, ailemize çok bağlıyız.
Yüreğimiz kinle değil, sevgiyle doludur hep.
***
Sayın Başbakan da güzel yüreklidir.
Tenzile anasının kuzusu…
Çocuklarına sevgi saçan bir baba,
Tartışma götürmez bir sevdayla Emine hanıma bağlı bir eş…
NTV'deki programda,
"Rabbimden temennim, eşim benden önce ölmesin. Ben eşimden önce öleyim" diyecek kadar da sevdalı.
***
Farkında mısınız, Gözyaşını görebildiğimiz tek lider de odur.
Bunu sakın hafife almayın,
Yalakalık olsun diye yazmadım bunu.
Ağlamak, vicdandır.
Ağlamak duyguların suyudur çünkü.
Fransız filozof
René Descartes,
Ağlayabilen insanın sevme ve merhamet etme becerisine sahip olduğunu,
Ağlayamayan insanın içinin ise sürekli artan bir nefret ve korkuyla dolu olduğunu düşünüyordu.
Romalı şair
Ovidius Bundan 2000 yıl önce,
"Ağlamak öfkeyi siler" demişti.
***
Bunca saldırıya,
Bunca iftira ve hakarete,
Bunca istismara, Bu koşuşturmaya,
Yürekte bir sevda olmazsa dayanmak mümkün müdür?
Bırakın onu bunu, siyaseti, kini, nefreti,
Allah için düşünün bir…
Başbakanlık desen koca bir 10 yıl.
Hem de en parlağından…
Sıkıntımız yok desek abartmış oluruz ama eskiye baktığımızda çok rahat değil miyiz?
Devrim gibi kararlara imza atan oydu…
Örnek sigara,
Bir başka örnek sağlık,
Ve enflasyon…
Böyle koca bir yüreğin, bırakıp gittiğini düşünsenize…
Ne olur halimiz…
Düşünün ama
'cidden' olsun.
***
Taş atan, çevreyi yakıp yıkan gençler,
Yarının yöneticisi olacak delikanlılar sözüm size.
Birilerinin dolduruşuna gelmeden, etki altında kalmadan düşünün söylediklerimi.
Dünün Türkiye'sine bakın bir...
Sonra Göktürk-2 uydusu fırlatılırken yaptığınız eylemi değerlendirin olur mu?