Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Binbir Renk, Binbir Çiçek

Arif Keskiner... Çok kıymetli, güzel ağabeyim... Çeyrek asırlık renkli ve hep yeni bir şeyler öğrendiğim dostluğundan onur duyduğum, güzel adam... Namı diğer Çiçek Arif... Geçmişin gizemli koridorlarında yaşayanlar, onu "Komünist Arif" olarak hatırlayacaklardır.
Özel insan... Dostluk ve insan canlısı adam... Yaşamı boyunca hep insan biriktirmiş; yeryüzündeki anlamlı misafirliğinde, insanlık yolculuğunda; hep insana dayanmış, hep insanlıktan, insandan yana olmuş. Dostluklarını hayatının mülkü görmüş, yürek zengini Adanalı. Güzel ağabeyim benim. Değerli dostum. Görmüş, geçirmiş; 75 yıllık ömrüne, öyle çok şey sığdırmayı başarmış ki Arif Ağabey. Adeta kendi hayatının şiirini yazmış bir adam.

ÜNLÜ FİLMLER ÜSTADI
Adana'nın Osmaniye'sinden çıkıp, İstanbul'u fethetmiş. Askerliğinin ardından koca Yılmaz Güney'in en yakını, çalışma arkadaşı olmuş. Genç yıllarında kitapçılık, spor yazarlığı yapmış. Kalıbına sığamamış, bir ara İsveç'e gitmiş; orada muhabirlik, işsiz kaldığında bulaşıkçılık yapmış. Türkiye'ye döndükten sonra, Yılmaz Güney ile derin, lirik dostluğunu sürdürmüş. Sonra film yapımcılığına soyunmuş bir adam. Elliye yakın fotoromanın yapımcılığını, senaristliğini, yönetmenliğini üstlenmiş. Devamında, Türk sineması için köşe taşı olan; "Otobüs", "Kapıcılar Kralı", "Selvi Boylum Al Yazmalım", "Maden", "Köşeyi Dönen Adam" ve "Piyano Piyano Bacaksız" gibi filmlerin prodüktörlüğünü yapmış.
Sadece yapmakla kalmamış; "Yılanı Öldürseler" ve "Piyano Piyano Bacaksız" filmlerinin senaryolarına da, yazım düzeyinde katkıda bulunmuş bir adam.
Hayat serüveni o kadar renkli, o kadar heyecan verici, o kadar inişli çıkışlı ki; bu köşeye sığmaz. Namı diğer Çiçek denmesinin nedeni; Sıraselviler'deki yazıhanesinde, sinemacıların ve sanatçıların uğrak yeri 'Sinema Sevenler Derneği Lokali'ni açması. Orasının "Arif'in Yeri" ya da "Çiçek" diye anılması. Sevgili Arif Ağabeyin, tam 25 sene, orayı, sahici güzelim sanatsal buluşmaların simgesi olarak çalıştırması. Geçtiğimiz yıllarda da, mekandan jübile yapması. İşte böyle renkli, onur duyulacak bir hayatın işçisi Arif Ağabey. Türkiye onu bu özelliklerinin dışında, 'anı yazarı' olarak tanıdı. 'Çiçek Gibi'den başlayıp, 'Yine mi Çiçek'e uzanan, 'Elbette Çiçek' ile süren çok güzel 4 anı kitabı yazdı Arif Ağabey. Hepsini büyük keyifle okuduk. Bazı anılarının içinde bile olduk.

YAŞAR KEMAL ANILARI
Türkiye'nin son 50 yılını, anılarının gölgesinde anlatan Arif Ağabey'i, Türkiye de çok sevdi.
Bu anı kitapları, çok geniş okuyucu kitlesi ile buluştu. Saygınlığını, okurların gözünde ve dünyalarında; yürek alkışlarıyla pekiştirdi. Şimdi aynı Arif Keskiner, Yaşar Kemal'li anılarını yazdı. Tam 60 yıllık dostluğun öyküsünü, önde insan hikayeleri, arka fonda Türkiye ile aktardı.
Öylesine keyifli, öylesine su gibi akıyor ki kitap; insan Arif Ağabey'i alkışlamadan çeviremiyor sayfaları. Aslında bu kitap, tek başına bir anı kitabı değil. Türkiye'nin kalbinden kopuyor sanki. Karacaoğlan, Dadaloğlu sahneye çıkıyor Toroslar'dan. Nâzım Hikmet, Arif, Abidin ve Güzin Dino sesleniyor insana. Koca Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Yılmaz Güney, Ruhi Su, İlhan ve Turhan Selçuk geçiyor önünüzden; anıların şemsiyesi altında sevgiyle.

KİMLER YOK Kİ!
İzmir'den dostlarla, Datça'ya sonsuzluğa uğurladığımız sevgili koca şair Can Yücel; bir zamanlar dostluğunu paylaştığımız rahmetli Demirtaş Ceyhun ve daha niceleri yürüyor kitapta. Sevgili bir Türkiye manzarasında. Güzelim Çukurova var. İstanbul'un siyah beyaz yılları, Paris'in renkli sokakları... Kocaman Yaşar Kemal, büyük yazar, güzel insan, yürekli adam Yaşar Kemal.... Arif Keskiner ile incelikli, içten dostlukları; kitabın adı gibi "binbir renk, binbir koku"yla siniyor üzerimize.
Arif Keskiner, kitaba başladığını söylediğinde; usta yazar Yaşar Kemal, "Madem kalem de almış başını gidiyor, dizginlerini çekme, varsın istediği gibi yazsın. Bizler Çukurova'da çok şeyler yaşadık, gördük. Birlikte az şey mi yaşadık be Arif... Anlat gitsin hatırladıklarını" diyor. Ve kalem alıp başını gidiyor gerçekten. Anlıyorsunuz, "O güzel insanlar, güzel atlara binip gitmemişler işte..."
Aramızdalar, yaşanmışlıkların anılardan süzülüşünde...
Kocaman bir alkış Arif Keskiner'e... Sevgiyle, saygıyla...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA