Ülkemiz için, içimiz yanıyor. İnsanın içini acıtan bir yangın yerindeyiz. Tek dileğimiz, bu süreç sonunda, güzel ülkemizin, halkımızın zarar görmemesi. Bu nedenle, her koşulda, sevgili ağabeyimiz, değerli ustamız, gazeteci yazar Hıncal Uluç'un dün yazdığı gibi; 'soğukkanlı' olmalıyız. Bizi kör karanlığa doğru iten yangının üzerine körükle değil de; 'sağduyu', 'hukukun üstünlüğü', 'adalet', 'demokrasi' kavramları ile giderek su dökebilmeliyiz.
Çünkü 'demokrasi ve hukuk' kazandığı zaman; herkes, bütün taraflar kazanır. Hepimiz kazanırız. Hani denir ya; "Her şerde, bir hayır vardır" diye... Dileyelim ki, yaşadığımız günlerden de, 'demokrasi, barış, temiz siyaset', galip çıksın. 'Hayır', böyle sağlansın.
GÜZEL ŞEYLER
İşte dün bu duygular eşliğinde, İzmir'de umut veren, anlamlı bir mekanı gezdik.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın ev sahipliğinde; belediyenin kısa süre önce hizmete açtığı beşinci butik müze olan 'Radyo ve Demokrasi Müzesi'ni gördük. Hiç abartısız yazayım. Müzeyi çok beğendim. Konak Belediyesi, tarihi bir binayı satın alarak restorasyon projesiyle, yeniden ayağa kaldırmış. Demokrasi tarihinde, 'özel yeri olan şehrimizde'; bu kavramı 'radyo' ile buluşturarak, anlamlı radyolar ile bezenmiş butik bir müze açmış.
Hem dünyada, hem Türkiye'de; radyo serüveninin, tarihsel, önemli, değerli yeri oldu. Yoğun 'radyolu yıllarımızda'; örneğin hem 12 Eylül askeri darbesi öncesinde, hem sonrasında; demokrasi tarihimizdeki iyi günlere de, kötü günlere de, radyo aracılığıyla tanıklık yaptık. Müzeyi gezerken, karanlık 12 Eylül Cuntası'nın lideri Kenan Evren'in, insanlık tarihine kara bir utanç ve zorbalık simgesi olarak geçecek kirli darbe konuşmasını; yasaklı üniversite öğrencisiyken dinlediğimiz günlere; hüzünle yeniden gittim.
Elbette evlerimizin en güzel köşesini süsleyen o sevimli radyolarımızdan; bize seslenen 'arkası yarınlarla' şenlendiğimiz; renkli, sevgili, çocuksu günleri de hiç unutmadan...
Radyo ve Demokrasi müzesi 6 galeriden oluşuyor:
İlk Yıllar: Radyonun Doğuşu, İnsanın Radyoyu Keşfi (1921-1939).
Savaş ve Radyo: 2. Dünya Savaşı'nda Radyonun Kullanımı, İnsanın Radyonun Gücünü Keşfi (1939-1945).
Radyo Savaşları: Soğuk Savaş Yıllarının Propaganda Aracı Olarak Radyo ve Gerilla Radyoların Doğuşu (1945-1964). Radyo.
Özgürlük: Radyonun Özgürlük Mücadelesi, Özgürleşme Aracı Olarak Radyo (1964-1980).
Öldü mü Yoksa: Radyonun Gözden Düştüğü Yıllar (1980 - 2000).
Radyo Daima. Bir Tıkla Radyo: Yeni Nesil Yayıncılık ve Radyonun Bir Demokrasi Aracına Dönüşmesi (2000 ve sonrası).
ATATÜRK'TEN GEZMİŞ'E
İzmir'de yaşıyorsanız ya da yolunuz bir gün İzmir'e düşerse; mutlaka 'Radyo ve Demokrasi Müzesi'ni gezmenizi öneririm. Bu müzede, Gazi Mustafa Kemal'in 10. yıl ve meclis konuşmasını da, Kenan Evren'in darbe aktarımını da dinleyebilirsiniz.
Adnan Menderes'in Yassıada savunması ve Deniz Gezmiş'in mahkeme savunmasına, kulak kabartabilirsiniz. Che ve Castro'nun konuşmalarından bölümler dinleyebilirsiniz.
Sonuçta, Konak Belediyesi iyi, anlamlı bir iş başarmış. Demokrasinin belki de sürekli yeniden tanımlandığı günümüzde; aslında bu kavramla, hangi bedeller ödenerek bugünlere ulaşılabildiğini, bizlere yeniden anımsatan bir müzeyi halka sunmuş.
Konak Belediyesi 'Oyun ve Oyuncak Müzesi' ile başlattığı butik müzecilik serüvenini; 'Mask', 'Neşe ve Karikatür' gibi dikkat çeken müzelerden sonra, bu müze ile taçlandırdı.
TARTAN'IN DURUMU
Gelelim Hakan Tartan ile ilgili siyasi gündeme. Aziz Kocaoğlu'nun, CHP'nin İzmir Büyükşehir Adayı olmasından sonra; Hakan Tartan, Konak için yeniden adaylık girişiminde bulunacak mı? Tartan, bu konuda henüz karar vermediğini, değerlendirdiğini vurguluyor. Kocaoğlu, adaylık sürecini ustalıkla yönetti ve bir kez daha Büyükşehir adayı oldu. Kocaoğlu'nun, 'sözlü ve yazılı beyanı' olmasa da, Konak'ta CHP'nin yeni bir aday çıkarması için, CHP Genel Merkezi'ne öneride bulunduğu öne sürülüyor. Ama Kocaoğlu da, partisinin genel çıkarını gözeterek davranır. Ortak bir algı zemininde başarılı bulunan Hakan Tartan, neden Konak'ta yeniden CHP'nin adayı olmasın? Bu soruya, makul yanıt var mı?