İzmir Ticaret Odası'nın, Temmuz ayı Meclis toplantısı, geçtiğimiz çarşamba günü yapıldı. Açış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın, ekonomik koşulları değerlendiren analizini, bir kez daha İTO'nun internet sayfasından okudum. Demirtaş'ın sağduyulu uyarılarını, dikkate almakta galiba yarar var. Bu uyarılar, öncelikle oda üyelerini yakından ilgilendiriyor. Demirtaş, ekonominin bulunduğu noktada umutsuz değil. Ama çok dikkatli. Diyor ki; "Türkiye'de bir likidite darlığı yaşanmaktadır."
Piyasayı iyi izleyen İzmir Ticaret Odası Başkanı'na göre bu sıkıntı, bir süre daha devam edeceğe benziyor. "Biz de İzmir tüccarı olarak ister istemez biraz frene basacağız" diyen Demirtaş, bankaları da ekonomideki olumsuz etkilenmelerin faturasını, oda üyelerinden çıkarmamaya davet ediyor. Demirtaş'ın bankalara çağrısı, geçici olarak ödeme güçlüğüne düşen ya da vadesinde faizlerini ödeyemeyen oda üyelerine, ek süre verilmesi yönünde. Önemli bir konuya parmak basmış; çünkü İzmir'de piyasadan kulağımıza ulaşan fısıltılara göre, özellikle geçici süreliğine ödeme güçlüğüne düşen orta ölçekli işletmelerle ilgili, bankaların fırsat kollaması nedeniyle, ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İTO Başkanı'nın çağrısı, bu nedenle çok haklı. Almasını bilen bankalar, ek süre vermesini de bilebilmeli. Sonuçta bu geminin içinde hepimiz birlikte yaşıyoruz.
EXPO HAYALİ ONUNLA BAŞLADI
Demirtaş'ın İzmir gündemiyle ilgili, önemli bir uyarısı daha var. İzmir'in önündeki en önemli işlerden biri EXPO. Şunu kabul edelim ki; uzun yıllar önce İzmir'in gündemine EXPO kavramını, ilk kez Ekrem Demirtaş getirmişti. Sonra bu hayal, ortak bir aklın ürünü olarak, İzmir'i bugünlere getirdi. Demirtaş'ın hakkını verelim; hem geçtiğimiz EXPO sürecinde, hem de 2020 adaylığı için, bugüne dek canla başla çalıştı; çalışmayı sürdürüyor. Dört ay sonra önemli bir oylama sonucu, İzmir'in bu konudaki kaderine tanıklık yapacağız.
Yani kent için yol ayrımı, Kasım ayında Paris'teki oylamada belli olacak. EXPO 2020 için ciddi bir lobi faaliyeti gerçekleştiren Demirtaş, son olarak Akdeniz Odaları Birliği Başkanı (ASCAME) ve Akdeniz havzasındaki 16 ülkenin ticaret odası başkanlarına birer mektup göndermiş. İzmir'in EXPO adaylığına destek istemiş. İzmir Ticaret Odası, bu yaz boyunca, BIE'nin Afrika delegelerini de İzmir'de ağırlayacak. Demirtaş çok çaba gösterdiklerini vurguluyor. Ama süreçle ilgili ciddi uyarısı, çok dikkatimi çekti. Diyor ki; "Herkes Polyannacılık yapıyor. Tatlı bir rüya ortamı var. Deneyimlerimize göre alarm zilleri çalıyor."
ÇOK CİDDİ UYARILAR
Oylamaya dört ay kala, EXPO konusunda İzmir'de en deneyimli isimlerin başında gelen Demirtaş, eğer bu sözleri sarfediyorsa, durup düşünmek gerekli. Bu sözleri çok ciddiye alıyorum. Bu nedenle EXPO'da görevli herkesi, gönüllü olarak destek verenleri, EXPO yürütme ve yönlendirme kurulu üyelerini, bu uyarıyı değerlendirmeye davet ediyorum.
İzmir' in rakipleri Brezilya'dan Sao Paulo, Rusya'dan Ekaterinburg, Birleşik Arap Emirlikleri'nden ise Dubai. Evrensel medyada izlediklerimizden, EXPO'nun düzenleyicisi BIE kulislerinden yansıyanlardan öğrendiklerim; özellikle Sao Paula'nın yarışın gerisinde kaldığı yönünde. Elbette unutulmamalı ki; 'hiçbir takım, sahaya maç kaybetmek üzere çıkmaz.'
Dubai ve Ekaterinburg'a gelince, İzmir'in karşısında daha ciddi rakip konumdalar. Yarışta bastıran Dubai, özellikle 2008-2009 krizinde büyük gerileme yaşadı, birçok proje yarıda kaldı. Şimdi aynı Dubai, kendisini EXPO aracılığıyla kurtarmaya, yeniden konumlandırmaya çalışıyor. Ama bu durum; fikir, yaratıcılık, kültür ve eğitim olimpiyatları olarak tanımlanan EXPO'nun ruhuna aykırı. EXPO'da amaç kent kurtarmak değil. Bu nedenle, seçimde oy kullanacak 163 ülkenin bunu göz önüne alacağına inanıyorum. Çok az zaman kaldı. Demirtaş'ın uyarısını ciddiye alalım. Alarm zilleri neden çalıyor? Bunu saptayalım.
